Güzel koku, tasavvuf ve tarikatlarda metafor, vecd vasıtası olarak görülmüştür. Tasavvuf literatüründe remz (mecaz) olarak sıklıkla kullanılan güzel koku, genelde çiçek ve çiçek kokularıyla izah edilmiştir. Dolayısıyla Yunus, şiirinde sarı çiçekle konuşurken, Halvetiyye Tarikatı’nın Sümbüliyye kolunun kurucusu Sinan, sümbülleri zikir çekerken görebilmektedir. Resûlullah ise çiçeklerin en sevileni gül ile özdeşleştirilir. Tasavvufi ve dini mekânlarda ise koku, zikirlerin Kur’an-ı Kerim tilâvetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. Söz konusu mekânlar, buhur ile kokulandırılmış, gerçekleşen ibadet esnasında vecd ile Hakk’a ulaşma ve kalpte onunla buluşma amaçlanmıştır. Osmanlı Devleti’nde tekke, türbe ve özellikle camilerde çeşitli koku malzemelerinin kullanıldığı görülmektedir. Mekânlarda güzel koku, genellikle buhur yakılarak elde edilmiştir. Arşiv kayıtlarından misk, amber, öd ağacının buhur malzemesi olarak tercih edildiği anlaşılmaktadır. Kayıtlardan, buhur yakma işinin ayrı bir meslek kolu olduğu, hatta bazı vakfiyelerde bu iş için görev alacak kimselerde bulunması gereken nitelikler ve bunlara ödenecek ücretlerin bilhassa belirtildiği görülmektedir. Yakılacak olan buhur miktarından maliyetine kadar tüm detaylar titizlikle kayıt altına alınmıştır. Dolayısıyla Osmanlılarda tekke, türbe ve camilerden yayılan misk, amber, öd ağacı kokusu sıradan bir işlemin sonucu olmayıp üzerinde hassasiyetle durulan bir uygulamadır.
The fragrance in mysticism and ṭarīqas (ṣūfī orders) accepted as a metaphor, as a ecstasy to conduce. The fragrance, which is frequently used as a metaphor in ṣūfī literature, is generally explained by the scents of flowers. Therefore, while Yunus speaks with a yellow flower in his poem, Sinan, the founder of the Sünbüliyye branch of the Khalwatiyya order, can see the hyacinths chanting. The Prophet Muhammmed is identified with the most popular flower, rose. In mystical and religious spaces, scent has become an integral part of dhikr and Qur’ān recitation. The places in question were scented with frankincense, it was aimed to reach God (Allah) with ecstasy during the prayer and to meet him in the heart. It is understood that various fragrance materials were used in dervish lodges, mausoleums and especially mosques in the Ottoman Empire. In these spaces, the fragrance is usually obtained by burning frankincense. It is understood from archive records that musk, amber and oud wood were preferred as frankincense material. It can be seen from the records that incense burning is a separate profession, and even in some foundations, the qualifications required of the persons to be assigned for this work and the wages to be paid to them are specifically stated. All details, from the amount of frankincense to be burned to its cost, have been meticulously recorded. Therefore, the smell of musk, amber, oud wood emanating from dervish lodges, mausoleums and mosques in the Ottomans is not the result of an ordinary process, but a product of the work that is focused on with precision.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 27, 2022 |
Submission Date | April 26, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 101 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.