Seher Abdal, Seher veya Seherî mahlaslarını kullanan şairin hayatı hakkında eski kaynaklarda herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Cönklerde ve mecmualarda çok sayıda şiiri yer alan Seher Abdal’ın bir de Helvâ vü Nân isimli mesnevîsi vardır. Seher Abdal, 138 beyitlik bu küçük mesnevîde bir derviş ile bir Hâricî ve oğlu arasında Belh şehrinde geçen olayı anlatmaktadır. Son derece kötü özelliklere sahip Hâricî’nin şahsında Hâricîlere olan olumsuz duygularını; Hz. Ali muhibbi dervişle Hâricî’nin oğlunun şahsında ise, Hz. Ali taraftarlarının iyiliğini ve kendisinin Hz. Ali’ye, ailesine, on iki imama duyduğu aşırı sevgiyi dile getirmektedir. Hikâyede Hızır ve Hz. Ali’nin mucizelerine/kerametlerine de yer veren şair, peygamber/ nebî olduğunu işaret ettiği Hızır’la Hz. Ali’yi özdeşleştirmemekte; Hz. Ali’yi Hızır tarafından tavaf edilen ve ona emreden biri olarak Hızır’dan üstün tutmaktadır. Şair, Helvâ vü Nân’ın beyit sayısının toplamını “1+3+8: 12” olacak şekilde düzenlemek suretiyle de on iki imama olan bağlılığını vurgulamaktadır. Mesnevîde “helvâ” ve “nân”a farklı bir anlam yüklemeyen Seher Abdal, Doğu kültüründe ölenlerin canı için yapılan ve günümüzde de devam eden “helva ve ekmek dağıtma” geleneğinin, eskiden İran’da “Hz. Ali aşkına helva ve ekmek dağıtmak” şeklinde yaşatıldığını ortaya koymaktadır. Bu çalışmada Helvâ vü Nân, incelenerek eserin çevriyazılı metni verilecektir.
There is no information about the poet who used the penname, Seher Abdal, Seher or Seherî in the sources. However, many poems by him are found in all kinds of poetry collections. One of Seher Abdal’s works is titled Helvâ vü Nân. In this short verse narrative, a story about a mystic, his son and a Hâricî that takes place in Belh is narrated. On the one hand, in the character of the Hâricî who is depicted in utmost negative terms negative feelings of the poet towards the Hâricîs and on the other hand in the depictions of the mystic and his son who are followers of Hz. Ali the virtues of Hz. Ali’s followers and the poet’s devot’on to Hz. Ali and his family and the twelve imams. The poet recounts the miracles by Hizir and Hz. Ali, yet he doesn’t ientify Hz. Ali with Hizir whom he describes as a prophet. Furthermore, the poet accepts Hz. Ali higher than Hizir who circumambulates him. By organizing the number of verses in his narrative as 1+3+8: 12, he further displays his devotion to the twelve imams. In his work, Seher Abdal does not interpret “helva”, i.e. paste and “nan”, bread, other than what they refer to. His focus on these reflects the fact that the current tradition of distributing sweet paste an bread after funerals had been practiced in Iran in previous centuries as well. In this article the verse narrative Helvâ vü Nân is analysed and a transcribed edition of the text is presented.
Seher Abdal mesnevi kaside Hz. Ali twelve imams Hızır sweet paste and bread Alewi Shi´i Bektashi.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 28, 2013 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 56 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.