Bu çalışma Moğol istilası önünden kaçarak Anadolu’ya gelen Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Tavil’i ele almaktadır. Bahsedilen kişilerin adlarına birer Alevî ocağının kurulmuş olması, onların yaşadıkları çağda oldukça tanınan ve etraflarında önemli bir nüfus barındıran birer derviş olduklarını göstermektedir. Fakat şimdiye kadar üzerinde pek durulmamış olan bu dervişler hakkında tarihi bilgiler yok denecek kadar az olup, haklarında çok zayıf rivayetler bulunmaktadır. Bu rivayetlerde, her ikisinin de Ahmed Yesevî’nin etrafında bulunduğu, onun tarafından yetiştirildiği ve Anadolu’nun İslamlaştırılması için buraya gönderildikleri anlatılmaktadır. Hatta bu rivayetlerden dolayı Şeyh Ahmed Tavil, Ahmed Yesevî olarak kabul edilmiştir. Şeyh Ahmed Tavil Ocağı’nın bir diğer adı da Ahmed Yesevî Ocağı’dır. Fakat arşiv belgelerinde bu iki dervişin Ahmed Yesevî ile herhangi bir bağlantısına rastlanmamıştır. Bahsedilen belgelerde Ahmed Yesevî’den ziyade Ebü’l-Vefâ el-Bağdâdî ön plana çıkmaktadır. Onlar Yesevî geleneğinden ziyade Vefaî geleneğine bağlanmakta olup, bu yönüyle diğer bazı Alevi ocak kurucularıyla paralellik göstermektedirler. Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Tavil’in tarikat bağlantılarını ve bulundukları çevreye etkisini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışma, Şeyh Hasan, Şeyh Ahmed Tavil ve Ebü’l-Vefa el-Bağdâdî hakkındaki verilerle sınırlandırılmıştır. Nitel araştırma olarak planlanan bu çalışmada doküman incelemesi yöntemi uygulanmıştır. Şeyh Hasan, Şeyh Ahmed Tavil ve Ebü’l-Vefâ el-Bağdâdî başlığı ile taranan veriler doküman analizi yoluyla incelenmiştir. Çalışmada Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Tavil’in Ebül-Vefâ ile bağlantısı ortaya konulmaya çalışılmış, eldeki belgelerden hareketle yukarıda belirtilen hususlar tartışılmış, ayrıca hem Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Tavil’in kimliği hem de Vefâî geleneğinin Alevî ocakları üzerindeki etkisi ortaya konulmuştur. Çalışmada ayrıca Şeyh Hasan’ın Tunceli bölgesinde yaşayan Şeyh Hasan aşireti ile ilgili bağlantısına değinilmiştir. Çalışmada Şeyh Hasan ve Şeyh Ahmed Tavil’in her ne kadar sözlü gelenekte Hoca Ahmed Yesevî’nin yanında yetişmiş, onun tarafına Anadolu’ya gönderilmiş birer derviş oldukları anlatılsa da 1530 tarihinde düzenlenen belgeler sayesinde onların açık bir şekilde Ebü’l-Vefâ’ya bağlı oldukları ve bölgenin İslamlaştırılmasında önemli katkılar sağladıkları sonucuna varılmıştır.
This paper focuses on Sheikh Hassan and Sheik Ahmad Tawil, who both arrived in Anatolia to flee the Mongol invasion. The fact that Ocaks were founded in their name shows that they were two wellknown and highly influential dervishes of the time and milieu, in which they lived. However, these dervishes have so far received little scholarly attention and the historical knowledge about them is scarce and limited to unreliable accounts. These accounts maintain that both were close to and trained by Ahmad Yassawi and they were sent to Anatolia for the Islamization of this land. These accounts even led to a view that Sheikh Ahmad Tawil was in fact, Ahmad Yasawi himself so “Ahmad Tawil Ocak” was also called “Ahmad Yassawi Ocak”. Planned as qualitative research, the method employed in the paper is document analysis. The data collected on Sheikh Hassan, Sheikh Ahmad Tawil and Abu al-Wafa alBaghdadi was evaluated based on the method of document analysis. Hence, this paper attempts to show the connection of Sheikh Hassan and Sheikh Ahmad Tawil with Abu al-Wafa al-Baghdadi and discuss the other issues mentioned above. Furthermore, the identities of Sheikh Hassan and Sheikh Ahmad Tawil as well as the influence of Wafai tradition on Alawi Ocaks are revealed. Finally, the connection of Sheikh Hassan with the Sheikh Hassan tribe of Tunceli region is brought to attention. The paper
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 7, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 83 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.