Soğukkuyu, günümüzdeki idari bölünmeye göre Ankara ili, Nallıhan ilçesine bağlı bir köy yerleşimidir. Türbe, köyün güneybatısında meyilli bir araziye yerleştirilmiştir. Haçvari bir plan şeması ile inşa edilerek tek kubbe ile örtülmüştür. Köşe geçişleri pandantiflerle sağlanmıştır. İç mekândaki şema dış kütleye de yansımıştır. Malzeme olarak ana kütlede kesme, kaba yonu, moloz taş, örtü ve geçiş sistemlerinde ise tuğla kullanılmıştır. Kitabesi bulunmadığından yapım tarihî kesin bilinmemekle birlikte, plan ve mimari özellikleri itibarıyla geçiş devri özellikleri sergilediği anlaşılmakta ve bundan hareketle 14. yüzyıl sonu15. yüzyıl başlarında inşa edildiği düşünülmektedir. Zamanla fonksiyonunu yitirmesi üzerine uzun süre bakımsız kaldığı, sonraları ise kısmi onarım ve tadilatla mescit olarak kullanıldığı hâlen mevcut durumdan belirlenebilmektedir. Nallıhan’da mevcut diğer türbeler dikkate alındığında Soğukkuyu Türbesi’nin de Hoca Ahmed Yesevi, Hacı Bektaş Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre ve Mevlâna geleneğinden gelerek Bacım Sultan, Şeyh Ömer, Şeyh Cafer Sadık, Hasan Dede gibi Anadolu’yu aydınlatan erenlerden birine ait olduğu düşünülebilir. Doğal yollarla ve insan eliyle gerçekleşmiş tahribat nedeniyle neredeyse yıkılacak konuma gelmiştir. Şimdiye kadar herhangi bir araştırmaya konu teşkil etmeyen eser, makalemizde plan, mimari, malzeme ve süsleme özellikleri bakımından etraflıca tanıtılarak Anadolu Türk mimarlık tarihî içerisindeki yeri ve önemi belirlenecektir. Beklentimiz bir an önce ehil kişi ve kurumlarca restore edilerek gelecek kuşaklara aktarılmasının sağlanmasıdır.
Soğukkuyu, according to the current administrative division of Ankara Province, is a village in the district of Nallihan settlement. The tomb is located in the southwest of the village, on a sloped land. It was built in a cruciform plan scheme and is covered by a single dome. Corner transitions are shaped by pendentives. Interior scheme was also reflected in the exterior mass. The material of the main mass is rough, rubbled stone. Switch systems and bricks also were used at the cover. The exact date of the construction is unknown, but the plan and its architectural features reflect the charecteristics of the transition period. This situation may reveal that the tomb was constructed at the end of the 14th or at the beginning of the 15th century. Its current situation suggests that since it lost its functioning, it has been neglected for a long time, though later it was used as a mosque after partial repairs and refurbishment. When existing tombs in Nallıhan are taken into account it could be deduced that the Sogukkuyu tomb followed the tradition of Hodja Ahmed Yasawi, Haci Bektas Veli, Taptuk Emre, Yunus Emre and Mevlana and could belong to the sages that illuminated Anotolia such as Bacim Sultan, Sheikh Omar, Sheikh Jafar Sadik and Hasan Dede. Due to the damage caused by natural ways and by human factors it has become almost demolished. Up to now the subject has not been investigated by any research, but this article analyzes its background, architecture, materials and decorative features in detail and in terms of the place and importance in the history of the Anatolian Turkish architecture. Our expectation is that experts and institutions restore those buildings as soon as possible to ensure the heritage to future generations
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 9, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 65 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.