Âşık tarzı şiir geleneği XX. yüzyılda, gücünü büyük oranda kaybetmesine karşın özellikle Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi’nde varlığını bağlamından büyük oranda kopmuş olarak da olsa sürdürmektedir. Sözlü kültürden, yazılı ve elektronik kültüre geçişle birlikte fonksiyonunu kaybetmeye başlayan gelenek, özellikle sosyal şartların çok ağır bir değişim gösterdiği bu coğrafyada sığınılan önemli bir korunak olmuştur. XX. yüzyılın ikinci çeyreğinde geleneğin yaşanılan tarihsel olaylara bağlı olarak kan kaybetmesinin ardından bu dönemin geleceğe aktarımında rol sahibi olan az sayıda âşık söz konusudur. Kars bölgesinde Sosgirtli Ozani olarak tanınan Mehmet Kasım Ülker bu noktada bu misyonu taşıyan kişilerden biri oarak kabul edilebilir. Yaşadığı dönemde, karakterinin ve üslubunun sertliği, dilinin Azeri Türkçesi’nin etkisinden kurtulamaması gibi etkenlerden dolayı yeterince tanınamamış, incelenememiş ve araştırılamamış olan Mehmet Kasım Ülker hakkında sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Bu çalışma bölgedeki âşıklardan elde edilen bilgilerden ve hakkında yapılan çalışmalardan yola çıkarak konuyu bağlam ve metin merkezli yaklaşımlar doğrultusunda ele almıştır.
Although the poetry tradition in the bard style lost its strength considerably in the twentieth century it is still preserved especially in the North-East Anatolia though not in a context similar to the previous conditions. The tradition which is losing its function with the transition from oral culture to the written and electronic one has been the most significant shelter in this geography where especially social conditions change radically. In the second quarter of the 20th century after the tradition lost its strength due to historical events, very few bards remained with a role to transmit the living culture to next generations. Mehmet Kasim Ülker, who is known as the bard of Sosgirt in the region of Kars, is believed to continue this mission. There are few works on Mehmet Kasim Ülker, who has not been adequately researched and studied because of the harshness of his character and style and his being still under the influence of Azerian Turkish. This study is based on the information gathered from the bards living in the region and the previoud studies. The study was carried out on the basis of text and context
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 9, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Issue: 65 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.