Şerifler, Hz. Peygamberin torunu Hz. Hasan’ın soyundan gelen kişilerdir. Osmanlılar döneminde hem devlet hem de Müslüman halk tarafından büyük saygı ile karşılanmışlardır. Devlet tarafından kendilerine vergi muafiyeti, vakıf görevlerinde öncelik, Ramazan Ayı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı ve büyük şenliklerde Sur-i Hümayun vs. ise atiye olarak adlandırılan maddi katkılar sağlanmıştır. Şerifler başkent İstanbul’a geldikleri zaman kendilerine ilk anda 3.000 kuruş maddi katkı sağlanmıştır 4 Za 1262/24 Ekim 1846 . Bununla beraber Osmanlı Devleti muhtemelen saygısından dolayı, şerif olması olası olan kişilerin de mağduriyet yaşamasını istememiş ve yanında şeriflik belgesi taşımayan ve bu nedenle de devletin şerif olup olmadığını kesin belirleyemediği kişilere de şeriflere verilen miktarın 1/3’ü oranında 1000 kuruş yardımda bulunmuştur. Devlet tarafından şeriflerin sahip oldukları manevi nüfuzları göz önünde bulundurularak, yaşadıkları bölgelerdeki muhtemel çatışmaların önlenmesi, vergilerin adaletli toplanması, sefer hazırlıklarının desteklenmesi gibi bazı konularda kendilerinden faydalanılmıştır. Şerifler başkent İstanbul’a geldikleri zaman kendilerine hürmet gösterilerek konutlar kiralanmış ve kendilerine misafir kalacakları gün kadar her türlü gıda, kıyafet ve konutta kullanacakları her türlü eşya temin edilmiştir. Hazırlanan malzemelerin en iyi cinsten olmasına özen gösterilmiştir.
Sherifs are the people who are descendants of Hassan, the grandson of Mohammed. In Ottoman times, they were shown great respect both by the state and by the Muslim folk. They were exempt from taxation, had priority in charitable foundational duties, and were provided with financial aids called “atiyye” during the month of Ramadan, the bayrams of Ramadan and Sacrifice, and important celebrations. When the sherifs came to Istanbul, the capital city, they were provided with 3000 kurus as financial aid 4 Za 1262/24 October 1846 . Furthermore, the Ottoman State did not want those who were possibly sherifs but who did not have tokens of being a sherif with them. Thus, those who could not certainly be known to be sherifs were stil given 1000 kurus, 1/3 of the amount given to sherifs. The State benefited from sherifs, due to their eminence around them, in preventing likely confrontations in regions they dominated, in collecting taxes justly, in encouraging military preparations, and in some other matters. When the sherifs came to Istanbul, they were shown respect; houses were hired for them and during their stay, every kind of food, clothes, and every kind of goods they would use in the houses were supplied. Great attention was shown for the material to be used for them
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 16, 2013 |
Published in Issue | Year 2012 Issue: 61 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.