Bektashism, which originates from Ahmed Yesevi tradition and nourishes from resources such as Turkish beliefs and is positioned as a national and significant role in Turkish Sufism movement, has formed its own arts and literature tradition just like other Sufi movements in time. In this context, Bektashi literature, which has had a rich artist and literature establishment, has been a unique branch of Turkish culture and literature at the same time. Koniçe Dervish Convent sheikh Türâbî of Amasya, of whom people know little about his life for now, is also a Bektash sheikh who produced works within Bektashism tradition. Just like many other Sufis, since the main aim in Türâbi is to convey sufi ideas to his seekers, his poems do not have an attentive language, spelling and manner. In this study, sufi work “Dürcü’l-hakâyık” by Türâbî of Amasya, who had written it in order to convey his ideas to his seekers, is introduced and then textual evaluation of 42 poems is made and shape and content characteristics of these poems, which mostly were written in odes – one of the most popular poetry forms of classical Turkish literature – are focused on
Ahmed Yesevi geleneğinden gelen, İslamiyet ile eski Türk inançları gibi kaynaklardan beslenen ve Türk tasavvuf hareketi içerisinde millî ve önemli bir mevkide yer alan Bektaşilik, zaman içerisinde diğer pek çok tasavvufi hareket gibi kendi sanat ve edebiyat geleneğini de oluşturmuştur. Bu bağlamda zengin sanatçı ve edebî ürün kadrosuna sahip Bektaşi edebiyatı, aynı zamanda Türk kültür ve edebiyatının özgün bir kolunu oluşturmaktadır.14. yüzyılda Kaygusuz Abdal’la başladığı kabul edilen bu geleneğin edebî örneklerinde genel olarak din ve tasavvuf büyükleri övülüp, tarikatın usul, erkân ve ayininden bahsedilirken içerisinde Hurufiliğe dair de pek çok unsur bulunmaktadır.Hayatı hakkında şimdilik pek fazla bilgi bulunmayan Koniçe Dergâhı postnişîni Amasyalı Türâbî de Bektaşilik edebî geleneği içerisinde eser vermiş bir Bektaşî şeyhidir. Diğer pek çok mutasavvıf isim gibi Türâbî’de de asıl gaye tasavvufi düşüncelerini taliplerine aktarmak olduğundan şiirleri özenli bir dil, imlâ ve üsluba sahip değildir.Bu çalışmada Amasyalı Türâbî’nin taliplerine yer yer Hurufilik anlayışıyla örülü tasavvufi düşüncelerini aktarmak maksadıyla kaleme aldığı “Dürcü’l-hakâyık” adlı tasavvufi eseri tanıtıldıktan sonra, eser içerisinde yer alan ve çoğunluğu klasik Türk edebiyatının en popüler nazım şekli olan gazel şeklinde yazılmış 42 manzumenin metin tespiti yapılarak bu metinlerin şekil ve muhteva özellikleri üzerinde durulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 14, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Issue: 84 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.