Hz. Hüseyin’in Kerbela’da katledilmesinden sonra onun intikamını almak gayesiyle çok sayıda isyan hareketi ortaya çıktı. Bunlardan birisi de Muhtâr es-Sekafî hareketidir. Bilindiği gibi Yezid’in ölümünden sonra Emevi devleti çökmenin eşiğine gelmiş ve Şam bölgesi dışındaki bütün topraklarını kaybetmişlerdi. Muhtar b. Ebî Ubeyd es-Sekafî de bu ortamdan yararlanarak Kufe’de faaliyetlere başladı. O zamanlar Kufe, Mekke merkezli Abdullah b. Zübeyr hükümetinin egemenliği altındaydı. Kısa zamanda bölgede büyük bir taraftar kitlesi toplamayı başaran Muhtâr, “Hüseyin’in intikamı” sloganıyla 685 yılının Ekim ayında isyan etti. Ardından Basra hariç Irak bölgesinin tamamını ele geçirdi. Muhtar, bölgedeki faaliyetlerini Muhammed b. Hanefiyye adına yürüttüğünü iddia ediyordu. Muhammed b. Hanefiyye, Ali b. Ebî Tâlib’in, Benî Hanîfe kabilesine mensup eşi Havle bint Cafer el-Hanefiyye’den oğludur. Annesine nispetle İbnü’l-Hanefiyye lakabıyla şöhret bulmuştur. Etkisi gönümüze kadar devam eden olayların meydana geldiği bir dönemde yaşamıştır. Bu nedenle gelişen olaylar karşısında onun nasıl hareket ettiğinin tespiti, söz konusu dönemin daha iyi anlaşılmasında belirleyici olacaktır. Makalede İbnü’l-Hanefiyye’nin Muhtar ve onun başlattığı harekete karşı tutumu ele alınacaktır. Böylece söz konusu iddianın ne derece doğru olduğu tespit edilecektir.
After the slaughter of Hussein at Karbala, a number of rebel movements occurred with the aim of taking his revenge. One of them is Mukhtar al-Thaqafi movement. As it is known, following Yazid’s death, the Umayyad state was on the verge of collapse and had lost all territories except for the Damascus area. Therefore, Mukhtar b. Abi Ubayd al-Thaqafi benefited from this environment and began operations in Kufa.At that time, Kufa was under the domination of Abdullah b. Zubair government, Mecca-centered.Mukhtar, being able to gather a large mass of adherents in a short time in the area,revolted in October in 685,accompanied by the slogan of “Hussein’s revenge”. Then, he conquered all parts of Iraq, except for Basra.Mukhtar claimed that he carried out his activities in the region on behalf of Muhammad ibn al-Hanafiya, Ali’s son, whose mother is not Fatima.Muhammad ibn al-Hanafiya was the son of Ali b. Abi Tâlib and Khawlah bint Ja’far al-Hanafiya, who came from Banu Hanifa tribe. He was famous for his nickname “İbn al-Hanafiya” rather than his mother. He lived in an era whose events have been effective up to now. For that reason, determining how he reacted to the events occurred at that time will be significant for a better understanding of the aforementioned era. In the article, the attitude of Muhammad b. Ali b. Abi Tâlib, known as Ibn alHanafiya, towards Mukhtar and his movement will be discussed.Thereby, the accurateness of this claim will be dealt
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 12, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 75 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.