Bu makalede 19. yüzyılın önemli kültür simalarından biri olan Türabî ve onun divanının dil özellikleri ses, şekil, anlam özellikleri üzerinde durulmuştur. Türabî, 1849 ile 1868 yılları arasında Hacı Bektaş postunda oturup dedebabalık yapmış bir kişi, Alevi-Bektaşi toplulukları arasında önemli ve saygın bir yer kazanmış mutasavvıf bir şairdir. 19. yüzyılda yazılmış bir divan olarak Türabî Divanı, dil özellikleri yönünden günümüz Türkçesinden çok farklı değildir. Fakat Divan, o dönem divan şiiri geleneğini - hele de Alevi-Bektaşi ve mutasavvıf bir şairin kaleminden çıkmış olması düşünülürse- göstermesi bakımından çok önemlidir. Önce mutasavvıf, sonra şair olarak Türabî, samimi ve içten duygularla yazdığı şiirlerinde, dâhil olduğu kültür çevresinin inceliklerini yansıtabilmiştir
Türabî, who was one of the most significant cultural figures of the 19th century, and his Divan’s peculiarities of the language phonetics, morphology, and vocabulary are mentioned in this article. Türabî had lived between 1849-1868 and adopted the leadership called dedebaba in Haciı Bektash Veli Tekke of Hacı Bektaş Veli. Türabi was important and respected as a sufi poet in Alevi-Bektaşi community. Although it had been written in 19th century, Türabî Divanı is not very different from present Turkish. Its importance comes both from the divan tradition, and its reflection of the importance of Alevi-Bektaşi sufi poetry in the 19th century. As a sufi and a poet Türabi showed his cultural characteristics of his environment with his cordial poems
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 28, 2013 |
Published in Issue | Year 2010 Issue: 55 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.