Günümüzde Avrupa Birliği insan haklarını evrensel bir değer olarak görmekte ve sınırları içinde ve dışında ve özellikle aday ülkelerle ilişkilerde insan haklarını teşvik etmektedir. İnsan haklarına ve azınlık haklarına saygı, bir aday devletin AB’ye üye olması için yerine getirmek zorunda olduğu Kopenhag Kriterleri içine alınmıştır. Bu kapsamda, AB din özgürlüğüne büyük önem vermektedir. Çünkü dini eşitlik ve dini özgürlük AB’nin temel ilkeleridir. Bu nedenle AB’ye üye olmak isteyen ülkeler AB standartlarını karşılamak zorundadır. Öte yandan, AB katılım süreci reformları teşvik etmekte ve Türkiye’de insan haklarının korunmasında önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye, Ekim 2005’ten beri üyelik müzakereleri yapmaktadır. AB, özellikle önemli ilerleme gerektiren din özgürlüğü alanı başta olmak üzere insan hakları standardını daha da geliştirmesi için Türkiye’yi teşvik etmektedir. Durum her yıl Avrupa Komisyonu tarafından değerlendirilmektedir. Bu kapsamda, Alevîlerin statüsü Türkiye’de din özgürlüğü konusunda AB’nin ilgisinin merkezindedir. Bu raporlarda AB, Alevî ve Bektaşilerin karşılaştıkları sorunlara ve temel zorluklara atıfta bulunarak Alevîlerin durumunu düzenli olarak gündeme getirmektedir. 1998 yılından beri Avrupa Komisyonu raporları özellikle Alevîlerin ibadet yerleri Cemevleri , Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yapısı ve zorunlu din dersleri gibi devam eden güçlüklerle ilgili pek çok eleştiriler içermektedir.
Nowadays, the European Union sees human rights as a universal value and actively promotes them both within its borders and in its relations with outside countries, especially with candidate countries. Respect for human rights and minority rights in particular are included in the Copenhagen Criteria for accession, the requirement a candidate state must meet in order to become a EU member state. In this context, the EU also gives great importance to the freedom of religion because religious equality and freedom are the main principles of the European Union. Therefore, countries which apply to join the EU need to meet EU standarts. On the other hand, the EU accession process stimulates reforms and plays an important role in the protection of human rights in Turkey. Turkey has been negotiating membership with the EU since October 2005. The EU encourages Turkey to improve its human rights standards by stressing in particular the areas of freedom of religion where substantial progress is needed. In this context, the status of Alewis is central to European Union concerns about the freedom of religion in Turkey. Each year the situation is assessed by the European Commission. In these reports, the EU regularly cites the situation of Alewis as a concern by referring to the major difficulties they encounter. Since 1998, the Commission reports have contained many criticisms including continuing difficulties especially in the Alewi places of worship Djem houses , structure of Presidency of Religious Affairs and compulsory religious education
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 25, 2013 |
Published in Issue | Year 2012 Issue: 64 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.