Seyyid Ali Sultan Süreğinde Bektaşiler hem yurt içinde hem de yurt dışında kendi geleneklerini yaşamaktadırlar. Trakya’da Edirne ve Uzunköprü çevrelerinde yoğun olarak yerleşik hayat süren bu Türkmenler, Oğuz boylarının Trakya’daki hatıraları olup geleneksel ritüelleri içinde erkânlarını sürdürmekte ve cemlerinde nefes söyleyip semah dönmektedirler. “Nefes”lerini bazen toplu bazen bireysel olarak Bağlama eşliğinde icra ederler. Genel olarak gizli ayinlerini “Ayin-i Cem”, “Ayn-i Cem” ya da kısaca “Muhabbet” olarak adlandırırlar. Gayet ağır başlı, medenî ve hısım akrabaya önem veren, misafirperver, hoşgörülü, kültürüne sahip çıkan, engin gönüllü ve derin düşünceli kimseler olup Trakya’da Mustafa Çetin Dede’ye bağlıdırlar. Batı Trakya’daki Seyyid Ali Sultan süreği ise orijinal ve tarihî bir mekân olan büyük “Meydan Evi” ile Gümülcine sırtlarındaki Seçek Yaylasının kâbesi gibidir. Burada farklı köylerde yaşayan Bektaşi toplulukları birbirlerine hısım ve akraba olarak yaşamaya devam etmektedirler. Dilleri Türkçe olup Türkçe yazmakta ve Türkçe konuşmaktadırlar. Cemlerinde dut yapımı sazları kutsal bilip hürmetle çalan ve Türkçe nefesler söyleyen bu kimseler nefeslerini eskiden “Mecmua” denen fakat günümüzde Nefes Defteri olarak isimlendirilen defterlerde saklı tutarlar. Belli mürşitlere bağlı olup erkânlarını ve geleneksel hayat tarzlarını sürdürürler. Bu yazıda bu toplululukların cemleri bağlamında nefesleri incelenecek ve notalarıyla örnekler verilecektir.
The followers of Seyyid Ali Sultan Bektashis live in their own traditions both at home and abroad. These Turkmens, who live intensely on Edirne and Uzunköprü environments in Thrace, are the memories of the Oghuz tribes in Thrace, and continue their worship in their traditional rituals, singing hymns and whirling in their “meydan”s. They play the “Bağlama” and sing either individually or together a kind of hymn called as “Nefes”. Generally they call their secret meetings rituals as “Ayn-i Cem / Ayin-i Cem” or shortly “muhabbet”. They keep their hymns in their notebooks called “Nefes Defteri”.They are very dignified, civilized and affectionate relatives, hospitable, tolerant, embracing their culture, deeply volunteering and deep-minded, and are loyal to Mustafa Çetin Dede in Thrace. Seyyid Ali Sultan’s lodge in Western Thrace, on the other hand, is like Kaaba the holy of holies of the Seçek Plateau on the hills of Gümülcine with its great “Meydan Evi”, which is an original and historical place. Bektashi communities living in different villages here continue to live as relatives to each other. Their language is Turkish, they write and speak in Turkish. These people, who know the mulberry-made instruments as sacred in their rituals and play them with reverence and sing Turkish hymns, keeping them in notebooks formerly called them long ago “Mecmua” but nowadays called as “Nefes Defteri”. They are loyal to certain mentors and maintain their manners and traditional lifestyles. In this article, the hymns of these communities in the context of their rituels will be examined and examples will be given with their musical notes.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 17, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 96 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.