Tekkeler, Türk-İslam geleneğinde çok özel bir yere sahip yapılardır. Sosyal hayatın önemli parçalarından birisi olarak yüzyıllarca varlıklarını sürdürmüşlerdir. Sanat, edebiyat, ilim, ekonomi, askeriye ve iskan politikalarının temel dayanaklarından birisi olmuşlardır. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde tekkelerde ciddi bir bozulmanın olduğu görülmektedir. Artık, devlet ve toplum hayatı için kendilerinden beklenen faydaları sağlamaktan uzaklaşmışlardır. II. Mahmut döneminde ciddi bir devlet müdahalesi ile karşı karşıya kalmışlardır. Osmanlı Devleti’nin yıkılmasının ardından kurulan Türkiye Cumhuriyeti Devleti, devletin temel prensiplerinden birisi olarak benimsediği laiklik anlayışı ile tekke yapısının bir arada yaşayamayacağını görmüştür. Yapılan reformlara karşı da bir duruş sergileyen tekkeler 1925 yılında kapatılmıştır. Ardından tekkelerin mülk ve eşyalarının tasfiyesi süreci başlatılmıştır. Toplum içerisinde bu kadar yaygınlaşmış tekke ve tarikat anlayışının izlerinin silinmesi için büyük gayret gösterilmiştir. Bu yapılar da karşı savunma olarak gizli faaliyet sürdürme yolunu seçmişlerdir. Tekke kültürü bir şekilde varlığını sürdürmeye devam etmiştir. Bu çalışmada 1925-1938 yılları arasında gerçekleşen: Tekkelerin kaldırılması sürecinde bir gerekçe olarak kabul edilen Şeyh Sait İsyanı, tekkelerin kaldırılması çalışmaları, basının konuyla ilgili tutumu, Menemen Olayı’nın tekkeler ve şeyhlerle olan bağlantısı, tekkelerden kalan mülk ve eşyaların nasıl değerlendirildiği konuları aydınlatılmaya çalışılacaktır. Çalışmanın temeli, arşiv belgeleri ve dönemin gazeteleri üzerine inşa edilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili resmi belgeler, telif-tetkik eserler ve bilimsel tezler metnin detaylandırılması için kullanılmıştır.
Tekkes lodges occupy an important place in Turkish–Islamic tradition. Lodges continued their existence as one of the important parts of the social life for ages. They became one of the basic foundations of settlement policies, military, economy, science, literature, and art. However, serious deterioration in lodges was seen in the last period of Ottoman Empire. Their anticipated services for state and social life was considered to be insufficient any more. They experienced a serious state intervention in the period of Mahmut II. Republic of Turkey, which was established after breaking down the Ottoman Empire, adopted laicism as one of the main principals of the state and acknowledged that lodges cannot be permitted within this context. Lodges which stood against the reforms were closed in 1925. Then, the process of elimination of lodges was started. A great effort was made to remove lodge understanding and cult traces that widespread in the society. As a defence, these structures chose the way of continuing their activities secretly. Lodge culture continued its existence in some way. In this study, it will be tried to clarify the subjects which took place between the years of 1925 and 1938. In this regard, how the goods and premises which inherited from lodges were used, the relationship of Menemen Rebellion with lodges and sheikhs, the attitude of press about the subject, the works done to eliminate the lodges, and Sheikh Saʿīd’s Rebellion which was accepted as a reason in the period of elimination process of lodges will be discussed. The base of this study relies on archive documents and newspapers belong to this period. Besides, official documents, copyrighted and surveyed works, and relevant academic thesis were used to discuss the subject further.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Issue: 98 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.