Malazgirt Savaşı sonrasında ve Moğol istilası sırasında ve sonrasında Türkmen aşiretleriyle birlikte, çeşitli tarikatlara mensup yüzlerce derviş Anadolu’ya gelip yerleşmiştir. Bunlar bir taraftan kendi fikirlerini Türkmenler arasında yayarken, bir taraftan da kurdukları zaviyelerle Anadolu’nun iskânını sağlamışlardır. Bu dervişlerden bazılarının hangi tarikata bağlı oldukları, inançları ve yaşam tarzları gibi hususlar bugün artık iyice bilinmektedir. Fakat özellikle 13. ve 14. yüzyıllarda Anadolu’da faaliyet gösteren tarikatların çeşitliğinin fazla olmasından dolayı, hepsiyle ilgili bilgilerimizin yeterli olduğu söylenemez. Bunlardan biri de, Anadolu’nun Türkleşip İslamlaşmasında rol oynayan Etyemezlerdir. Bu bağlamda Etyemez adı bir taraftan Türklerin eski dinleri arasında yer alan Budizm ve Manihaizm’in etle ilgili inançlarını, diğer taraftan da Budizm ve Manihaizm de içinde olduğu Hint-İran mistisizminden etkilenerek dünyayı umursamayan Kalenderîleri çağrıştırmaktadır. Bu ekole mensup şeyhler, diğer heterodoks dervişler gibi, konar-göçerlerle birlikte hareket ederek onlar arasında görüşlerini yaymışlardır. Kayseri’ye bağlı İncesu kasabasında tespit edilen Etyemezli cemaati bu hususa dair güzel bir örnektir. Ayrıca kurdukları zaviyelerin çevreleri zamanla göç alarak köylere ve mahallelere dönüşmüştür. Balkanlar ve Anadolu’da tespit edilen zaviyelerin yanı sıra Bozok, Ankara, Kastamonu, Kütahya, Sivas/Kangal, Samsun/Bafra ve Samsun/Terme’de kurulmuş köyler bu cümledendir. İşte bu makalede, arşiv belgeleri ve menakıbnâmeler gibi bazı kaynaklardan hareketle, Etyemez isminden başlamak üzere, bunların kökenleri, inanç özellikleri, Anadolu’daki faaliyetleri ve dağıldıkları sahalar, ayrıca Alevî ve Bektaşî grupları ile temaslarına dair bazı tespit ve değerlendirmeler yapılacaktır.
After the Malazgirt War and during and after the Mongol invasion, hundreds of dervishes belonging to various sects settlde in Anatolia with Turkmen tribes. On the one hand, these dervishes spread their religious opinions among the Turkmens, on the other hand they established zawiya small Islamic monastery and ensured the inhabitance of Anatolia. Detailed studies and wide-range information about the orders, beliefs and lifestyles of some of these dervishes are available today. However, due to the large number of sects operating in Anatolia, especially in the 13th and 14th centuries, it cannot be said that there are detailed studies and knowledge on all of them. One of the dervish groups, about which only a limited information exists, is the Etyemezler vegan Islamic sufi order who played a role in the Turkification and Islamization of Anatolia. On the one hand, the name of Etyemez refers to the beliefs of Buddhism and Manicheism, which are among the old religions of Turks, against meat consumption, on the other hand, it brings to mind the Kalendiri/Kalenderi groups who were influenced by Indo-Iranian mysticism, including Buddhism and Manicheism and lived in anchoritic life-style. The sheikhs of this sect, like other heterodox dervishes, lived with the nomads and spread their religious views among them. The Etyemezli community found in the town of İncesu in Kayseri is a good example of this. Furthermore, the zawiyas that they established became crowded with time and turned into villages and neighborhoods. In addition to the zawiyas identified in the Balkans and Anatolia, they established villages in Bozok, Ankara, Kastamonu, Kütahya, Sivas/Kangal, Samsun/ Bafra and Samsun/Terme as described above. In this study, based on some sources such as archival documents and menakıbnames, examine the name Etyemez, their origins, beliefs characteristics, activities in Anatolia and their spreading zone, as well as their contacts with Alevi and Bektashi groups.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | December 18, 2020 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 92 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.