Abstract
Bu makalede, Bedr-i Dilşâd tarafından yazılan Murad-nâme’nin müzikle ilgili bölümü incelenmektedir. 1082 yılında Keykavus b. İskender tarafından yazılan Kabus-nâme’nin tercümesi ve şerhi olan eserde, müzik de olmak üzere, birçok bölüm genişletilerek yazılmıştır. Murad-nâme’nin 34. bâbında yer alan müzik bölümü incelendiğinde; 15. yüzyılın nazari anlayışını temsil eden “Bâtınî Geleneğe Bağlı Makam Modeli”nin hakim olduğu görülmektedir. Bâtınî Geleneğe Bağlı Makam Modeli’nde sınıflandırma, -ki bu sınıflandırma söz konusu modeli, kendinden önceki ve sonraki diğer modellerden farklı kılar- “makam-âvâze-şûbe-terkib” şeklinde yapılmıştır. Makamsal türlerin kâinattaki belirli unsur ve sayılarla ilişkilendirilmesi ise “makam” kavramının yaygın şekilde kullanıldığı bu modelin diğer bir önemli özelliği olmuştur. Murad-nâme’deki müzik bölümünün, üslup bakımından, Bâtınî Geleneğe Bağlı Makam Modeli’ni tanımlayan en önemli özellikleri yansıttığı görülmektedir. Eserde on iki makamın, yedi âvâzenin, dört şubenin ve elli dört terkibin adına yer verilmiş, aynı zamanda bunların tarifleri yapılmıştır. Bu nazari açıklamaların yanı sıra; musiki fenni, çalgıcılık ve söyleyicilik adabı, müziğin dinleyenler üzerindeki etkileri gibi farklı konulara da yer verilmiştir. Çalışmada, Murad-nâme’deki müzik bölümü örneği üzerinden Türk müziğindeki 15. yüzyıl nazari anlatım üslubunun, Bâtınî Geleneğe Bağlı Makam Modeli ile olan ilişkisi, yorumsamacı bir yaklaşımla ele alınmıştır. Eserin müzik bölümündeki nazarî yaklaşım bütünü daha iyi görebilmek için tablolar oluşturularak incelenmiştir. Ayrıca bazı tablolarda, 15. yüzyılın sonraki dönemlerle ilişkisini görebilmek amacıyla aynı üslupta yazılmış bir 17. yüzyıl eseri olan Rûh-perver ile karşılaştırmalar yapılmış; yaklaşık bu iki yüz yıllık süreçte makam, âvâze, şûbe ve terkib tanımlamalarındaki benzerlik ve farklılıklar da ortaya konulmaya çalışılmıştır.