Anadolu’nun farklı yörelerinde, hem Sünni hem de Alevi Türk topluluklarında ölen kimseler için sin kurbanı adıyla, ölüm günü ve ölüm sonrası farklı dönemlerde sin kurbanı kesilmektedir. İstisnai olarak bir yörede ise ev temeli atılırken sin kurbanı kesilmektedir. Bu makalenin konusu günümüzde Anadolu’nun bazı yörelerinde ölmüş kimseler için kesilen sin kurbanının kökenidir. Akademik literatürde bu konuyu müstakil olarak ele alan bir çalışmaya rastlanmamıştır. Çalışmada ileri sürülen tez Anadolu’da Müslüman Türk topluluklarınca ölmüş insanlar için kesilen sin kurbanının kökeninin İslam öncesi Türklerdeki ruh ve ölüm inancıyla ilgili olduğudur. İslam dininde karşılığı olmayan bu kurbanın mezhep farklılığına rağmen ortak uygulanması İslam öncesi inançlarla ilgili olduğuna işaret etmektedir. Bu bulgudan hareketle kültürel kökene inme, yani tümevarım yöntemi uygulanmıştır. Bu yöntem esas alınırken ruh, ölüm, mezar, mezar taşı ve kurban arasındaki kültürel bağlantı göz önünde tutulmuştur. Sin kelimesi Türkçe’de başlangıçta suret, insan vücudu ve bundan hareketle daha sonra mezar anlamını almış, bazı lehçelerde mezar üzerindeki heykel için kullanılmış, Anadolu Türkçesi’nde de sın’den sin’e dönüşmüştür. Etimolojik bilgilerden hareketle yapılan yoruma göre sin kelimesi insanda bulunduğuna inanılan ruhlardan sün-süne, sür ruhu ile ilişkili olabilir. Varılan çıkarımlara göre bu kurbanın kökeni eski Türklerdeki atalar kültüne dayanmaktadır. Bu külte göre ölen kişinin ruhu belli bir süre bu dünya ile ilişkisini sürdürmektedir. Dolayısıyla ölüm vuku bulduğunda yapılan yog ve anma törenlerinde kesilen kurbanlar bu ruh ve ölüm anlayışıyla bağlantılıdır. Başlangıçta ölünün ruhuna yemek vermek şeklinde başlayan inanç daha sonraları ölünün ruhunun mezar taşına sinerek katıldığına inanılan ziyafetler düzenlenmesi, kurban verilmesi şeklini almıştır. Netice olarak İslam öncesi dönemde Türkler arasında zaten mevcut olan ölünün ruhuna kurban sunma geleneği din değişimi sonrası İslami motifler kazanarak varlığını sürdürmüştür.
In different regions of Anatolia, in both Sunni and Alevi Turkish communities, sacrifices are made on the day of death and in different periods after death. Exceptionally, in one region, the sin sacrifice is slaughtered when the foundation of a house is laid. The subject of this article is the origin of the sin sacrifice, which is slaughtered for the deceased in some regions of Anatolia today. In the academic literature, no study is found that deals with this subject independently. The thesis of the study argues that the origin of the sin sacrifice slaughtered for the deceased by Muslim Turkish communities in Anatolia is related to the belief in the spirit and death in pre-Islamic Turks. The common practice of this sacrifice, which has no place in the Islamic religion, despite sectarian differences, indicates that it is related to pre-Islamic beliefs. Based on this finding, the study applied the method of induction, that is, the method of going back to cultural origins. While taking this method as a basis, the cultural connection between the soul, death, grave, tombstone and sacrifice was taken into consideration. In Turkish, the word sin initially meant image, human body, and later it was used to mean grave, in some dialects it was used for the statue on the grave, and in Anatolian Turkish it was transformed from sın to sin. According to the interpretation made on the basis of etymological information, the word sin may be related to the spirits believed to be present in human beings - namely sün-süne, sür. Based on the deductions, the origin of this sacrifice is based on the ancestor cult in ancient Turks. According to this cult, the spirit of the deceased continues its relationship with this world for a certain period of time. Therefore, the sacrifices made during yog and commemoration ceremonies when death occurs are linked to this conception of the spirit and death. The belief, which initially started as giving food to the spirit of the deceased, later took the form of organizing banquets and sacrifices, which are believed to be attended by the spirit of the deceased by penetrating the tombstone. As a result, the tradition of offering sacrifices to the souls of the deceased, which was already present among the Turks in the pre-Islamic period, continued its existence by gaining Islamic motifs after the change of religion.
History Anatolia Sunni and Alevi Turks Sin Sacrifice Old Turkish Belief Spirit and Death Sin Stone.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Regional Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | July 3, 2023 |
Submission Date | September 20, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 Issue: 106 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.