The Hittites explained the reason for the problems they encountered as an angry god leaving the country/city/temple. In order to avoid this, the first thing to do is to offer sacrifices to the gods, give them food and drink, take care of them (routine procedures/daily rituals) and not to neglect the magnificent, showy holiday rituals accompanied by praise, respect and prayers. The anger in God will lead to many unwanted situations such as disease, epidemic, famine, drought, blood in the house, curse, tears. The Hattian myth of the “Lost God Telipinu” is an example that summarizes this situation. The myth is based on the theme of finding and bringing back the god who disappeared and took with him the abundance, fertility and everything good in the country. God has gone far away because of the pollution. In order for God to return, he must be cleansed of this pollution. Pollution occurs through actions such as “spells, curses, maledictions, foul language, murder, touching the dead, eating contaminated food, making false oaths, angering the gods, etc.”; it leads to various undesirable situations such as “gods leaving the country/city/temple, various diseases, epidemics, poor harvest, failure of the army, discord within the family, etc.”; and can be eliminated through “purification rituals.” “Rituals of invocation the god” are also “purification/decontaminition rituals” performed to save the lost god from anger and grudge. In the Hittite society, which had thousands of gods, it must have been more acceptable to prevent the god from leaving, rather than making an effort to bring him back, since the vast majority of the documents are aimed at keeping the gods happy.
Hititler, karşılaştıkları sorunların sebebini öfkelenen bir tanrının ülkeyi/kenti/tapınağı terk etmesiyle açıklamışlardır. Buna fırsat vermemek için öncelikle yapılması gereken, tanrılara kurbanlar sunmak, yiyecek-içecek vermek, bakımlarını yapmak (rutin işlemler/gündelik ritüeller) ile görkemli, şatafatlı; övgü, saygı ve duaların eşlik ettiği bayram ritüellerini aksatmamak gerekmektedir. Tanrıdaki öfke ise hastalık, salgın, kıtlık, kuraklık, ev içinde kan, lanet, gözyaşı gibi istenmeyen pek çok durumun ortaya çıkmasına yol açacaktır. Hatti kökenli “Kaybolan Tanrı Telipinu” mitosu, bu durumu özetleyen bir örnektir. Mitos, ortalardan kaybolan, kaybolurken de bolluğu, bereketi, ülkede iyi olan her şeyi beraberinde götüren tanrının bulunup geri getirilmesi teması üzerine kurulmuştur. Tanrı, kirlilik yüzünden çok uzaklara gitmiştir. Tanrının geri dönmesi için bu kirlilikten arınması gerekmektedir. Kirlilik, “büyü, lanet, beddua, kötü dil, cinayet, ölülere dokunma, kirletilmiş gıdalardan yeme, yalandan yemin etme, tanrıları kızdırma vb.”gibi eylemlerle ortaya çıkmakta; “tanrıların ülkeyi/kenti/tapınağı terk etmesi, çeşitli hastalıklar, salgın, hasadın verimsizliği, ordunun başarısızlığı, aile içinde geçimsizlik vb.” gibi çeşitli istenmeyen durumlara yol açmakta; “arınma ritüelleri” ile bertaraf edilebilmektedir. “Tanrıyı geri döndürme/çağırma ritüelleri” aynı zamanda, kaybolan tanrıyı öfke ve kinden kurtarmak için yapılan bir “arınma/arındırma ritüeli”dir. Binlerle ifade edilen sayıda tanrıya sahip olan Hitit toplumunda tanrıyı geri döndürmek için çaba göstermek yerine, onun gidişine engel olmak daha kabul görmüş olmalı ki, belgelerin büyük çoğunluğu tanrıları hoş tutmak amacına yöneliktir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Old Anatolian History |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | December 5, 2024 |
Publication Date | December 15, 2024 |
Submission Date | July 31, 2024 |
Acceptance Date | November 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 112 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.