Hoca Ahmed Yesevî’nin 12. yüzyılda Orta Asya’da Türkçeyi tasavvufun dili haline getirme çabaları, Anadolu’ya göç eden dervişler aracılığıyla bu topraklarda da kök salmıştır. Yesevî (1093-1166), Türk tasavvuf geleneğinin kurucu isimlerinden biri olarak, Divan-ı Hikmet adlı eseriyle Türkçenin dinî ve kültürel söz varlığına önemli katkılarda bulunmuştur. Ahmed Yesevî kültürünün Türkiye Türkçesi söz varlığına etkilerini disiplinlerarası bir perspektifle analiz ederek, dilin tarihsel ve kültürel dönüşümüne odaklanmak bu araştırmanın çerçevesini oluşturmaktadır. Araştırmanın temel amacı, Yesevî'nin tasavvufi öğretilerinin Türkçenin dinî terminoloji, ahlaki kodlar ve morfolojik yapı üzerindeki kalıcı katkılarını sistematik bir şekilde ortaya koymaktır. Çalışma, Yesevî'nin Divân-ı Hikmet eserindeki dil stratejilerini, Anadolu'daki sözlü kültür pratiklerini ve modern Türkçenin semantik derinliğini karşılaştırmalı yöntemlerle incelemektedir. Yesevî'nin İslami kavramları Türkçeleştirme çabasının dilin epistemolojik sınırlarını genişlettiğini göstermektedir. "Gönül", "hakikat" ve "eren" gibi terimlerin Türkçe köklerle yeniden üretilmesi, hem dinî bir dil inşasına hem de toplumsal hafızanın şekillenmesine katkı sağlamıştır. Ayrıca, "-lık/-lik" ve "-daş/-deş" ekleriyle türetilen kelimeler (aşklık, gönüldaş), soyut tasavvufi kavramların somutlaştırılmasında kritik bir işlev üstlenmiştir. Atasözleri ve deyimler ("Eline, beline, diline sahip ol") üzerinden yapılan analizler, Yesevî etiğinin gündelik dile nasıl içkinleştiğini ortaya koyarken; sözlü kültürdeki "Horasan erenleri" anlatıları ve coğrafi adlandırmalar (Dervişler Köyü), bu mirasın mekânsal ve kolektif boyutunu vurgulamaktadır. Yesevî kültürünün Türkçeyi bir iletişim aracı ve kültürel kimliğin bir taşıyıcısı haline getirdiği sonucuna ulaşılmaktadır. Bu bulgular, dil-kültür etkileşiminin tarihsel sürekliliğini anlamak için metodolojik bir çerçeve sunarken, gelecek araştırmalarda semantik evrim ve dijital çağdaki dönüşümlerin incelenmesi gerekliliğine işaret etmektedir. Ahmed Yesevî’nin hem dinî bir lider hem Türkiye Türkçesini biçimlendiren linguistik bir rol taşıyıcısı olduğu vurgulanmaktadır. Araştırma, Türk dili tarihi ve kültürel kimlik çalışmalarına yöntemsel bir çerçeve önerisiyle katkıda bulunmayı da amaçlamaktadır.
Ahmed Yesevî Türkiye Türkçesi söz varlığı tasavvuf kültürü dil-kültür etkileşimi Divan-ı Hikmet anlam analizi.
The efforts of Hoca Ahmed Yesevî in the 12th century to establish Türkçe as the language of Sufism in Central Asia took root in Anatolia through dervishes migrating to these lands. Yesevî (1093–1166), a foundational figure of the Türk tasavvuf tradition, significantly enriched Türkçe's religious and cultural lexicon through his work Divan-ı Hikmet. This study employs an interdisciplinary perspective to analyze the influence of Ahmed Yesevî's cultural legacy on the vocabulary of Türkiye Türkçesi, focusing on the historical and cultural transformation of the language. The primary aim is to systematically demonstrate the enduring contributions of Yesevî's Sufi teachings to Türkçe's religious terminology, moral codes, and morphological structures. The research comparatively examines Yesevî's linguistic strategies in Divan-ı Hikmet, oral cultural practices in Anadolu, and the semantic depth of modern Türkçe. Findings reveal that Yesevî's Turkicization of Islamic concepts expanded the language's epistemological boundaries. Terms like gönül (heart/soul), hakikat (truth), and eren (spiritual adept), reconstructed using Türkçe roots, contributed to both religious language-building and collective memory formation. Derivational suffixes such as -lık/-lik (e.g., aşklık) and -daş/-deş (e.g., gönüldaş) played critical roles in concretizing abstract Sufi concepts. Analyses of proverbs like "Eline, beline, diline sahip ol" illustrate how Yesevî's ethics became embedded in everyday language, while narratives of the Horasan erenleri and toponyms like Dervişler Köyü emphasize the spatial and collective dimensions of this legacy. The study concludes that Yesevî's cultural influence transformed Türkçe into both a communication tool and a carrier of cultural identity. These findings provide a methodological framework for understanding language-culture interactions historically, while highlighting the need for future research on semantic evolution and digital-age transformations.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Anatolian Languages, Alawism Bektashism Studies |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 21, 2025 |
Submission Date | May 13, 2025 |
Acceptance Date | August 19, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Issue: 115 |
Bu dergide yayımlanan makaleler Creative Commons Attribution 4.0 ile lisanslanmıştır. Bu lisans, açık erişimli bir makalenin ticari olmayan bir şekilde tekrar kullanılmasına, yazar doğru atfedildiği sürece izin verir.