Toplumsal cinsiyet rollerinin toplumdaki bireyler üzerindeki etkisi yadırganamaz. Toplumsal cinsiyet
rollerini toplumun kendisi üretir. İçerisinde yaşayan her bireye de, bu kurallara uyması için
yaptırımlarda bulunur. Birey bu rolleri hayatının her aşamasında sergilemek zorundadır. Sergilemediği
sürece, toplum tarafından kabul edilmez, dışlanır. Toplumlar ataerkil bir düzene, yani erkeklerin
egemen olduğu bir düzene sahiptir. Bu düzen ile kadınlar, erkeklerden daha az söz hakkına sahip
olmuş, ikinci planda kalmıştır. Toplumsal cinsiyet rolleri de, bu ayrımın derinleşmesinde oldukça
etkilidir. Toplumsal cinsiyet rolleri toplumda yer alan pek çok kurum tarafından, bireye doğduğu ilk
günden itibaren öğretilmektedir. Bu kurumlara örnek olarak aile, okul ve bu makalenin asıl
odaklanacağı kitle iletişim araçları verilebilir. Kitle iletişim araçları, toplumsal cinsiyet rollerinin
üretilmesine ve devam ettirilmesine katkıda bulunmaktadır. Ataerkil toplum düzeninden dolayı
kadınların ikinci planda oluşu, kitle iletişim araçlarına; özellikle sinemaya da yansımaktadır. Türk sinemasında kadının sunumu incelendiğinde; kadın filmin ön planında yer alamamakta, sadece
olayların başlatıcısı rolünü üstlenip geri planda var olmaktadır. Hem yakın dönem Türk sineması
örneği olduğu, hem toplumsal cinsiyet rolü kavramını etkili bir şekilde işlediği hem de kadının
filmdeki önemini yükselttiği için, çalışmada, 2015 yılı yapımı “Mustang” filminin içerik çözümlemesi
yapılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2018 |
Submission Date | May 7, 2018 |
Acceptance Date | August 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 8 Issue: 4 |