Erken Cumhuriyet dönemi olarak tanımlanan 1923- 1943 yılları arasındaki 20 yıllık zaman dilimine
bakıldığında toplum üzerinde köklü değişimlere yol açtığı görülür. Yeni düzene geçiş yılları olarak da
isimlendirebileceğimiz bu dönem, yeniden yapılanmanın yaşandığı toparlanma yıllarıdır. Osmanlı
Devleti’nin son zamanlarında genel olarak Neoklasik Akım kendini gösterirken, Cumhuriyetin
ilanından yaşanan aydınlanma ve yenileşme olarak da tanımlayabileceğimiz 20 yıllık süreçte tüm
dünyayı etkisi almış olan Art Deco akımı, Türkiye’de de Neoklasizm’in yerini almıştır. Art Deco,
sosyo-kültürel ve ekonomik şartların ve gelenekselci anlayışın nedenleriyle ülkenin bütününde etkili
olup, kabul görmemişse de , İstanbul ve diğer büyük kentlerde batılılaşmanın, modernleşmenin, yaşam
konforunun artışının ve değişimin sembolü olarak görülerek kabul edilmiş ve gündelik hayata
girmiştir. Özellikle mimarlık, sanat, iç mekan ve mobilyada etkili olan Art Deco, günlük yaşantıda
kullanılan ürünler ve aksesuarlarda da, yalın ve köseli, modernleşmeyi simgeleyen çizgileriyle
görülmeye başlanmıştır. Özellikle duvar ve konsol saatleri de bu modernleşmenin içinde yer almıştır.
Cumhuriyet Türkiye’ sinde de; kökenleri Fatih Sultan Mehmet’in 1477 yılında Avrupa’dan saat ve
saat yapabilecek ustalar getirtmesine kadar dayanan, Fatih’in Venedik’ten getirttiği mekanik saatlerin
benzerlerinin 16.yüzyıldan itibaren İstanbul’daki saat ustaları tarafından yapılmaya başlanan saatlerde,
Cumhuriyetin ilk yıllarında köşeli ve daha sade Art Deco çizgilerine sahip olarak değişim geçirmeye
başlamışlardır. Erken Cumhuriyet döneminde, batılılaşma ve modernleşmenin simgelerinden biri
olarak görülen yeni ve modern saatler Avrupa’dan getirilmeye başlamıştır. Bu çalışmada ülkemizde de
kullanılan saatleri üreten önde gelen markalardan 3 tanesine genel bir bakış amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2019 |
Submission Date | January 10, 2019 |
Acceptance Date | March 19, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Volume: 9 Issue: 2 |