Tarihi yapılara getirilen yeni ekler, geçmiş ve gelecek arasında bir ara yüz oluşturarak tarihsel sürekliliğin devam ettiğini göstermektedir. Tarihsel sürekliliğin devamı, farklı dönemlerin birbirleri ile ilişkisini kurmaktadır. Tarihsel sürekliliği sağlayan yeni ekler , hem çevresiyle kurduğu bağlantı hem de tarihi yapıların kullanılabilirliği açısından önemlidir. Ancak tarihi yapı ve yeni ek arasında nasıl bir ilişki kurulması gerektiği mimarlık alanında çokça sorgulanan bir araştırma sorusudur. Bu çalışma ile, tarihi yapılar ve yeni eklerin birbiri ile uyumunu, yeni geliştirilen sayısal yöntem aracılığıyla değerlendirerek mimarlık alanında önemli bir araştırma konusuna açıklık getirmek amaçlanmıştır. Tarihi yapılara yeni ek tasarımı kapsamında yeni ek’ in uyumluluk derecesini somut olarak ölçmek için özgün bir analiz metodu geliştirilmiştir. Bu yöntem üç evreden meydana gelmektedir. İlk evre Mimari Karakter Analizidir; mevcut yapının bağlamı irdelenmiş ve görsellerle desteklenmiştir. İkinci evre Kavramsal Analizdir; literatür araştırmalarıyla belirlenen kırk farklı kriter (tasarım ve değer kavramları) belirlenmiş ve bunların aynı ya da farklı olma durumu incelenmiştir. Üçüncü evrede ise kavramsal analizde bulunan sayısal done, renk grafiğine işaretlenmiştir. Bu özgün metot aracılığıyla tarihi yapı ile ek yapıların uyum testi yapılmış, aralarındaki ilişki sayısal olarak ortaya konmuştur. Bu çalışma kapsamında yeni ek kavramı, mevcut binayla birlikte kullanılan ve etkileşimde olan ek yapılar olarak ele alınmıştır. Bu yeni ek yapıların, mimari tasarıma göre şekillenmesini test etmek amacıyla; mimari tasarım ölçütlerine, ilkelerine, kavramlarına dayanan bir kapsama sahiptir.
New additions to historical buildings demonstrate that historical continuity proceeds, by creating an interface between the past and the future. The progression of historical continuity provides the relationship between different periods. New additions that provide historical continuity are important both in terms of the connection they establish with their surroundings and in terms of the continuation of the functionality of historical buildings. However, how the new addition design should relate to the historical building is a frequently asked research question in the field of architecture. With this study, it is aimed to clarify an important research topic in the field of architecture by evaluating the compatibility of historical buildings and new additions with each other through the newly developed tangible method. An original analysis method has been developed to measure concretely the degree of compatibility of the new addition within the scope of new addition design for historical buildings. This method consists of three phases. The first phase is Architectural Character Analysis; The context of the existing building has been examined and supported with visuals. The second phase is Conceptual Analysis; Forty different criteria (design and value concepts) have been determined by literature research and their being the same or different have been examined. In the third phase, the numerical data in the conceptual analysis have been marked on the color chart. By using this unique method, the compatibility test between the historical building and additional building has been conducted and the relationship between them has been numerically revealed. Within the scope of this study, the notion of new addition is considered as additional structures used and interacting with the existing building. To test the development of additional building design according to architectural design; It has a scope based on architectural design criteria, principles and concepts.
Compatibility Design Concepts New Additions to Historic Buildings New Addition Design Method
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2022 |
Submission Date | January 17, 2022 |
Acceptance Date | February 5, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 2 |