Mankind, who has been trying to position itself on earth since its existence, has turned to various efforts in order to meet its basic needs. As a result of these efforts, various branches of art have emerged. All kinds of effects, from the person who makes it to the raw material used, played a big role in the classification of these branches of art. Embroidery art, which is evaluated under the title of thread arts, was defined as feminine arts in ancient times due to the delicate structure of thread. After the Art and Craft movement, the feminism movement and the emergence of postmodernism, there were breaking points in the approaches to the art of embroidery. Technological developments have also greatly affected the art of embroidery art, which has begun to take its place among the conceptual art. As a positive result of these, the art of embroidery has become an art branch that can be done by everyone, regardless of woman or man, and can be applied on any kind of surface. In the art of embroidery, which is also known as the art of ornament, it is seen that meaningful projects have started to be made as a message to social concerns. In this study, embroideries on paper surfaces were examined. Paper surfaces vary and each has a different sensitivity. Therefore, such studies are defined as experimental studies. In the study, the works made by 3 different artists on 3 different paper backgrounds were examined and their document analyzes were made. It is understood that with these works created with the idea of using the beautiful and the imperfect together, the art of embroidery has gained an identity that goes beyond the borders in material and emphasizes social events.
Var olduğu günden bu yana yeryüzünde kendini konumlandırmaya çalışan insanoğlu, temel gereksinimlerini karşılamak amacıyla çeşitli uğraşlara yönelmiştir. Bu uğraşılar sonucunda çeşitli sanat dalları ortaya çıkmıştır. Yapan kişiden kullanılan hammaddeye kadar her türlü etki, bu sanat dallarının sınıflandırılmasında büyük rol oynamıştır. İplik sanatları başlığı altında değerlendirilen nakış sanatı, eski dönemlerde ipliğin hassas yapısından dolayı dişil sanatlar olarak tanımlanmıştır. Art and Craft hareketi, feminizm hareketi ve postmodernizmin ortaya çıkmasının ardından nakış sanatına olan yaklaşımlarda kırılma noktaları yaşanmıştır. Kavramsal sanatlar arasında yer almaya başlayan nakış sanatı, teknolojik gelişmelerden de büyük ölçüde etkilenmiştir. Bunların olumlu bir sonucu olarak nakış sanatı, kadın - erkek fark etmeksizin herkes tarafından yapılabilen ve her türlü zemin üzerine uygulanabilen bir sanat dalı haline gelmiştir. Aynı zamanda süsleme sanatı olarak bilinen nakış sanatında, toplumsal kaygılara mesaj niteliğinde anlamlı projelerin de yapılmaya başlandığı görülmektedir. Bu çalışmada kâğıt yüzeyler üzerine işlenen nakışlar incelenmiştir. Kâğıt yüzeyler çeşitlilik göstermekte olup her birinin farklı hassasiyeti bulunmaktadır. Bu yüzden bu tarz çalışmalar deneysel çalışmalar olarak tanımlanmaktadır. Çalışmada 3 farklı sanatçı tarafından 3 farklı kâğıt zemin üzerine yapılan eserler incelenerek bunların doküman analizleri yapılmıştır. Güzel ile kusurlu olanın birlikte kullanılması düşüncesiyle oluşturulan bu eserlerle nakış sanatının, malzeme konusunda sınırları aşan ve toplumsal olayları vurgulayan bir kimlik kazandığı anlaşılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | July 1, 2022 |
Submission Date | April 20, 2022 |
Acceptance Date | May 14, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 12 Issue: 3 |