Responsive architecture is a contemporary design field in which designers are inclined to make new discoveries. With its fundamental principle of being in communication with its surroundings, such types of architectures have become a subject of debate as they exhibit live qualities in the design process. One of the discussions surrounds the entropic laws that affect the vitality of living creatures, either positively or negatively. In this context, the aim of this study is to establish a theoretical framework for the living architecture approach that emerges within the culture of "becoming alive" in responsive architecture, by examining this approach in light of the entropy law and revealing key concepts within the theoretical knowledge acquired. In line with this purpose, the study explains the historical development of the field of living architecture and introduces definitions related to the entropy law. By reconsidering the potential negative impacts of entropy in living creatures through the narratives in the literature, the utilitarian potentials of this thought system are reinterpreted in the context of the living architecture approach. A logical argumentation method is employed in the study to establish the relational connection between entropy and living architecture. As a result of reinterpreting the entropy law in the living architecture approach, concepts such as decay, destruction, uncertainty, loss of control, temporariness, and finiteness are defined, and situations in which these concepts positively affect the design process are evaluated. It is believed that the outcome can frame theoretical discussions in future studies and influence the existing methods used in the design process.
-
Günümüzde yanıt veren mimarlık (responsive architecture) anlayışı çağdaş dönem tasarımcıların yeni keşifler yapmak adına eğilim gösterdiği bir tasarım alanıdır. Temel prensibi çevresiyle iletişim halinde olmak olan bu tip mimarilerin tasarım sürecinde canlı nitelik göstermeye başlamasıyla canlıları etkileyen ilkeler ve yasalar tartışma konusu haline gelmiştir. Bu tartışmalardan biri de canlıların yaşamsal devamlılıklarını pozitif veya negatif yönden etkileyen entropi yasasıdır. Bu doğrultuda çalışmanın amacı yanıt veren mimarlık anlayışında gerçekleşen canlılaşma kültürüyle ortaya çıkan canlı mimarlık (living architecture) yaklaşımının teorik çerçevesini oluşturmak adına, yaklaşımı entropi yasasıyla ele almak ve elde edilen kuramsal bilgi içinde temel kavramları ortaya çıkarmaktır. Çalışma bu amaç doğrultusunda canlı mimarlık alanına ait tarihsel gelişimi açıklamış ve entropi yasasına dair tanımlamaları ortaya çıkarmıştır. Çalışmada literatürde var olan anlatılar üzerinden entropi kavramının canlılarda yaratabileceği negatif etkilere tersinir yönden bakarak bu düşünce sisteminin faydacı potansiyelleri canlı mimarlık anlayışı üzerinden yeniden okunmuştur. Çalışmada entropi ve canlı mimarlık arasındaki ilişkisel bağlantıyı ortaya çıkarmak adına mantıksal tartışma yöntemi kullanılmıştır. Canlı mimarlık anlayışında entropi yasasının yeniden okunmasıyla bozulma-çürüme, yıkım, belirsizlik artışı, kontrol kaybı, geçicilik kavramları tanımlanmış, bu kavramların tasarım sürecini pozitif olarak etkileyeceği durumlar değerlendirilmiştir. Elde edilen sonucun gelecek çalışmalarda kuramsal tartışmaları çerçeveleyebileceği ve tasarım sürecinde kullanılan mevcut yöntemleri etkileyebileceği düşünülmektedir.
-
-
-
-
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Interior Architecture |
Journal Section | RESEARCH ARTICLES |
Authors | |
Project Number | - |
Early Pub Date | December 15, 2023 |
Publication Date | December 28, 2023 |
Submission Date | October 6, 2023 |
Acceptance Date | December 4, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 14 Issue: 1 |