1970’li yıllarda kapitalist üretim sisteminde yaşanan kriz, Fordist birikim modelinden esnek birikim modeline geçilmesini ve bu dönüşümün etkin bir şekilde uygulanabilmesi için yeni yönetim sistemlerinin geliştirilmesini zorunlu kılmıştır. Özellikle 1990’lı yıllarda tüm dünyada yoğun bir şekilde uygulanmaya başlanan “toplam kalite yönetimi”, işçilerin tüm üretim sürecinden sorumlu kılınmasıyla kalitenin artırılması, maliyetin azaltılması ve bu şekilde rekabet üstünlüğü sağlanması için şirketler açısından kritik bir önem taşımaya başlamıştır. Bu yönetim sistemi, ABD ve Japonya başta olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki uygulamalarına paralel olarak özellikle 2000 sonrasında Türkiye’de de özel şirketlerde ve kamu kurumlarında uygulanmaya başlamıştır. Toplam kalite yönetimi, özellikle işletme literatüründe işçilerin karar alma süreçlerine katıldıkları, hiyerarşinin azaltıldığı, eğitimin, işçi sağlığı ve güvenliğinin güçlendirildiği bir sistem olarak sunulmakla birlikte, bu sistemin uygulama örnekleri incelendiğinde, toplam kalite yönetiminin işçilerin iş yükünü, işçiler arasındaki rekabeti ve yabancılaşmayı artıran ve asıl olarak işçilerin yeni birikim modeline gönüllü katılımını ve özdenetimi hedefleyen bir yönetim sistemi olduğu görülmektedir.
The crisis that emerged in capitalist production system in 1970s necessarily led to a transformation from Fordist mode of accumulation into flexible mode of accumulation and to development of new management system so that this transformation is to be put into practice effectively. Total quality management, which was intensely brought into application all over the world particularly during 1990s, has started to be of vital importance for companies since it holds workers responsible for the entire production process and provides a competitive advantage by increasing quality and reducing costs. In parallel with its applications in developed countries, notably in USA and Japan, this management system was put into practice in Turkey, more commonly after 2000, within the organizations of both private companies and public institutions. Total quality management, particularly in business administration literature, is widely alleged to be a system whereby workers are enabled to participate in decision-making processes, hierarchy is reduced, and training and occupational health and safety are strengthened. However, when practical examples are taken into consideration, it is clearly seen that total quality management is a system which places further workload onto workers, stimulates the competition and alienation among workers and which mainly aims at workers’ voluntary participation to the new accumulation model and self-control.
Other ID | JA39CH69ZA |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 25, 2016 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 6 Issue: 13 |