In the most general sense, architecture is about limiting space and giving functionality. However, although the art of sculpture has preserved its original existence since ancient times, it has also been associated with architecture in many periods. It is seen that the boundaries between architecture and sculpture begin to disappear with the area they are located in. Modernity has brought with it many innovations, both architecture and sculpture disciplines have undergone dizzying changes, their definitions have increased and they have entered into each other's problematic areas. It is known that architectural products are concrete expression items that are affected by physical phenomena, cultural, socio-economic conditions and concepts such as language, religion and culture. The first place a building product communicates with its environment is the building's façade. The façade serves the users and the community by creating internal and external boundaries within the overlap. The transformation of architecture, which affects people, life and the environment from the past to the present, is a long process from the transformation of the facade to the design surface, from the nomadic life to the present, shaped by technology in the information age. Today, the concept of the facade has changed and has become an interface that completely surrounds the building, without front, back, left and right. In this study, while evaluating the renovation process of architectural facades, it deals with the construction technology and aesthetic features of the buildings in the historical process and determines the breaking points. Research; It aims to evaluate the development of the façade as an interface rather than the exterior of the building and the transformation of hierarchy, design and fiction in architecture from a historical perspective. In the conclusion part, the discussions made and written at the intersection of sculpture-architecture were examined, and the design of the sculptor Seçkin Pirim on an architectural structure was examined as an example. In this direction, sculpture-architecture interactions of avant-garde and innovative artists are examined and their products are discussed.
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
En genel anlamda mimarlık, mekanı sınırlamak ve işlevsellik kazandırmakla ilgilidir. Ancak heykel sanatı eski çağlardan beri özgün varlığını korumuş olsa da birçok dönemde mimariyle de ilişkilendirilmiştir. Mimari ve heykeltıraşlık arasındaki sınırların, bulundukları alanla birlikte kaybolmaya başladığı görülmektedir. Modernite pek çok yeniliği beraberinde getirmiş, hem mimarlık hem de heykeltıraşlık disiplinleri baş döndürücü değişimler geçirmiş, tanımları artmış ve birbirlerinin sorunsal alanlarına girmiştir. Bilinmektedir ki, mimari ürünler, fiziksel olgulardan, kültürel, sosyo-ekonomik koşullardan ve dil, din ve kültür gibi kavramlardan etkilenen somut ifade öğeleridir. Bir yapı ürününün çevresiyle iletişim kurduğu ilk yer binanın cephesidir. Cephe, bindirme içinde iç ve dış sınırlar oluşturarak kullanıcılara ve topluma hizmet eder. Geçmişten günümüze insanı, yaşamı ve çevreyi etkileyen mimarlığın dönüşümü, cephenin dönüşümden tasarım yüzeyine, göçebe yaşamdan bilgi çağında teknolojinin şekillendirdiği günümüze kadar uzun bir süreçtir. Günümüzde cephe kavramı değişerek, ön, arka, sol ve sağ olmayan, binayı tamamen çevreleyen bir arayüz haline gelmiştir. Bu çalışma da, mimari cephelerin yenileme sürecini değerlendirirken, tarihsel süreç içerisinde yapıların yapım teknolojisini ve estetik özelliklerini ele almakta ve kırılma noktalarını belirlemektedir. Araştırma; cephenin, binanın dışından ziyade bir arayüz olarak gelişmesini ve mimaride hiyerarşi, tasarım ve kurgunun dönüşümünü tarihsel bir bakış açısıyla değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Sonuç kısmında, heykel-mimarlık arakesitinde yapılan ve yazılan tartışmalar incelenerek, heykeltraş Seçkin Pirim’in mimari bir yapı üzerindeki tasarımı örnek olarak irdelenmiştir. Bu doğrultuda avangart ve yenilikçi sanatçıların heykel-mimari etkileşimleri incelenmekte ve ürünleri tartışılmaktadır.
Cephe Mimari arayüz Cephe tasarımı Güncel mimarlık ortamı Heykelsi mekanlar. Facade Architectural interface Facade design Contemporary architectural environment Sculptural spaces
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 6 Sayı 3 |
Authors | |
Early Pub Date | December 30, 2022 |
Publication Date | December 31, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 6 Issue: 3 |