Bu çalışma Muhyiddîn İbnü’l-Arabî ve Sadreddin Konevî ile teşekkül eden ve ilm-i ilâhî ve ilm-i tahkik şeklinde isimlendirilen yeni dönem tasavvufu ile Risâle-i Nur arasındaki ilişkinin söz konusu tasavvuf anlayışının temel hususiyetleri üzerinden ortaya konulmasını, böylelikle aralarında ilmî açıdan hangi nitelikte ve nasıl bir ilişkinin bulunduğunun tespit edilmesini amaçlamıştır. Bunun için öncelikle mezkûr dönem tasavvufunu yeni ve farklı kılan hâsiyetleri doğrudan konu ile ilgili ortaya konulmuş bulunan bir seri çalışmadan hareketle tespit edilip hulâsâ edilmeye çalışılmıştır. Ardından Risâle-i Nûr’un bunlara tekabül edecek temel hâsiyet ve özelliklerinin bulunup bulunmadığı görülmeye çalışılmıştır. Nihayetinde aralarında esas ilmî hususiyetleri itibariyle tespit edilen mütekabiliyet ve müşterekliğin ve bunun taşıdığı niteliğin Risâle-i Nûr’un, ilm-i ilâhî ve ilm-i tahkik olarak yeni dönem tasavvuf düşüncesinin ikmâl edicisi ve mütemmimi şeklinde değerlendirilebilmesine iletme gücünde olup olmadığı görülmeye çalışılmıştır. Ulaşılan bulgular Risâle-i Nûr’un ilmî olarak yeni dönem tasavvufunun taşıdığı hususiyetlere benzer hususiyetleri hâiz olduğunu, bununla beraber yeni dönem tasavvuf anlayışının bıraktığı yerden devam ederek ilâhî, imanî ve kevnî hakikatlerin tahkiki ameliyesini kendi içerisinde kapsamlı ve bütüncül bir şekilde hem de hakikatlerin tenâsübünü ve müvâzenesini bozmadan pratize ettiğini ve bu itibarla da marifetullah ilminde ve tahkik faaliyetinde yeni dönem tasavvuf anlayışının mütemmimi ve ikmâl edicisi şeklinde değerlendirilebileceğini göstermektedir.
Çalışma etik kurul onayı gerektiren bir çalışma değildir. Çalışmanın tüm aşamalarında bilimsel kurallar göz önünde bulundurularak etik kurallara uyulmuştur.
Yok
This study aims to reveal the relationship between Risale-i Nur and the new period Ṣūfism, which was formed by Muhyiddin Ibn al-‘Arabī and Ṣadr al-Dīn al-Qūnawī and named as ʻilm-i ilāhī and ʻilm-i taḥqīq, through the basic characteristics of the aforementioned Ṣūfī thought. Thus, it was aimed to determine the nature and kind of relationship between them in terms of science. For this purpose, first of all, the Ṣūfism of the aforementioned period and its new characteristics that make it different have been tried to be observed based on a series of studies directly related to the subject. Then, it has been tried to find the basic characteristics and complexity of the Risale-i Nur to correspond to these. Finally, it has been tried to see whether the reciprocity and commonality between them, determined in terms of their main scientific characteristics, and the quality of this, are capable of conveying the Risale-i Nur to be evaluated as a supplementary and supplementary to the new period Ṣūfī thought, as ʻilm-i ilāhī and ʻilm-i taḥqīq. According to what has been reached, the Risale-i Nur has scientifically similar features to those of the new era Ṣūfism. However, continuing from the place where the new era Ṣūfī understanding stopped, it carried out the investigation of ilāhī (divine), īmānī (faith) and cosmic (kevnī) truths, as well as the reconciliation of realities, in a comprehensive and holistic way. It shows how to practice it without disturbing its convenience and balance, and in this respect, it can be evaluated as the complement and replenisher of the new era understanding of Ṣūfism in the science of ma‘rifatullāh and taḥqīq.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sufism |
Journal Section | TOBİDER - International Journal of Social Sciences Volume 7 Issue 2 |
Authors | |
Early Pub Date | September 23, 2023 |
Publication Date | September 25, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 7 Issue: 2 |