The family institution has historically played a central role in the care of elderly and disabled individuals. However, today this process is not only based on voluntarism, but is also shaped by social, economic, and cultural imperatives. Expectations of inheritance have become a decisive factor, particularly in the assumption of care responsibilities by family members, and this situation has led to a profit-oriented approach to care relationships. Additionally, while care relationships within the family often give the impression of being sustained by self-sacrifice and loyalty, this structure can sometimes create a fertile ground for rights violations and psychosocial abuse
he main points to be addressed are the relationship between family care and inheritance expectations and the impact of this interaction on the rights of elderly and disabled individuals from a social policy perspective. The transfer of the state's social care responsibilities to the private sector has made family care obligations more visible, but the lack of oversight in this process poses serious risks for both caregivers and care recipients. The protection of the individual rights of elderly and disabled individuals, the monitoring of care quality, and the prevention of conflicts of interest within the family constitute an important problem area from a social policy perspective. Strengthening public oversight of care services and legally defining care violations could be effective in protecting these individuals. Such a policy would also support the establishment of a healthy link between inheritance law and social responsibility.
This study will discuss family care relationships, social tensions arising from inheritance expectations, and the need for rights-based protection for elderly and disabled individuals within the scope of social policy practices in Turkey. The aim is to ensure that these invisible dynamics are more clearly assessed in social policy-making processes and to offer policy recommendations.
Aile kurumu, yaşlı ve engelli bireylerin bakımında tarihsel olarak merkezi bir görev üstlenmiştir. Ancak günümüzde bu süreç yalnızca gönüllülüğe dayalı değil, toplumsal, ekonomik ve kültürel zorunluluklar doğrultusunda da şekillenmektedir. Miras beklentisi, özellikle aile üyelerinin bakım sorumluluğunu üstlenmesinde belirleyici bir unsur haline gelmiş ve bu durum, bakım ilişkilerinde çıkar odaklı bir yaklaşıma neden olmuştur. Ayrıca, aile içindeki bakım ilişkileri genellikle fedakârlık ve bağlılıkla sürdürüldüğü izlenimi verse de bu yapı zaman zaman hak ihlallerine ve psikososyal istismara açık bir zemin oluşturabilmektedir.
Değinilmek istenen asıl noktalar, aile içi bakım ile miras beklentisi arasındaki ilişkiyi ve bu etkileşimin yaşlı ve engelli bireylerin haklarına etkisini sosyal politika perspektifiyle ele almaktadır. Devletin sosyal bakım sorumluluğunu özel alana devretmesi, ailevi bakım yükümlülüğünü daha görünür kılarken, sürecin denetimsizliği hem bakım verenler hem de bakım alanlar açısından ciddi riskler doğurmaktadır. Yaşlı ve engelli bireylerin bireysel haklarının korunması, bakım kalitesinin izlenmesi ve aile içindeki çıkar çatışmalarının önlenmesi, sosyal politika açısından önemli bir sorun alanı oluşturmaktadır. Devletin, bakım hizmetlerinin kamusal denetimini güçlendirmesi ve bakım ihlallerini yasal olarak tanımlaması, bu bireylerin korunmasında etkili olabilir. Böyle bir politika, miras hukuku ile sosyal sorumluluk arasında sağlıklı bir bağ kurulmasını da destekleyecektir.
Bu çalışma, Türkiye’deki sosyal politika uygulamaları kapsamında, aile içi bakım ilişkileri, miras beklentisinin doğurduğu sosyal gerilimler ve yaşlı ile engelli bireylerin hak temelli korunma ihtiyacını tartışacaktır. Amaç, sosyal politika yapım süreçlerinde bu görünmeyen dinamiklerin daha net biçimde değerlendirilmesini sağlamak ve politika önerileri sunmaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Sociology of Culture |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | October 12, 2025 |
Publication Date | October 17, 2025 |
Submission Date | August 6, 2025 |
Acceptance Date | September 16, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 3 |