Not: Bu makale 21 24 Eylül 2004 48 Milli Pediatri Kongresinde Poster Olarak Sunulmuştur Olgu Sunusu26 yaşındaki annenin 4 gebeliğinden 3 yaşayan olarak sezaryen ile zamanında 3 900 gr doğmuş olan 12 günlük kız bebek doğumdan sonra saptanan sağ göğsünde kitle nedeniyle hastanemize sevk edildi Soygeçmişinde annebaba 1 derece akraba idi Fizik muayeneSağ göğüs ön duvarından sağ koltuk altında subskapuler bölgeye uzanım gösteren 6x5 5x3 5 cm boyutlarında polipoid görünümde hareketli hassas olmayan düzgün sınırlı yumuşak yuvarlak cilt altı kitle vardı Diğer sistem muayeneleri bulguları normal olarak değerlendirildi Laboratuvar bulgularıPA akciğer grafisinde sağ göğüs bölgesinde kitle görünümü dışında normaldi Resim 1 Ultrasonografide deri altında çok sayıda çeşitli büyüklüklerde kist görünümü mevcuttu Deri altı yerleşim gösteren multikistik kitlenin olarak çıkarılması sonrasında yapılan histopatolojik inceleme lenfanjiyoma ile uyumlu bulundu Cerrahi sonrası izlemde komplikasyon gözlenmedi nbsp;TartışmaKistik higroma KH ilk kez 1828’de Redenbacher tarafından tanımlanmıştır Göğüs duvarında ise ilk kez 1959 yılında Fuller ve Conway tarafından yayınlanmıştır [2 5 7 9] Etiolojide lenfatik sistemin anormal gelişimi sorumlu olsa da bazı olgularda sonradan kazanılmış etmenlerin travma enfeksiyon iyatrojenik neoplastik etkili olduğu gösterilmiştir [6] Kistik higroma’ların 75’i boyun yan tarafında 20’si koltuk altında 5’i mediyastinum retroperitoneal bölge ve daha nadir olarak olgumuzda olduğu gibi göğüs duvarında yerleşim göstermektedir Embriyonun 6 haftasında görünür hale gelen lenfatik sistemin santral sistemle birleşememesi sonucu meydana gelen lenfatik kesenin kistik oluşum venöz sistemle birleşmesi sonucu KH oluşmaktadır Bu da KH’ların neden fetal lenfatik keselerin olduğu hep aynı yerleşimde servikal mediyastinal retroperitoneal meydana geldiğini açıklamaktadır [2] Lezyonun yerleşimi de yineleme tam çıkarım ve veya komplikasyonların kanama enfeksiyon ve vital bulgulara bası varlığı nedeniyle önemlidir Basit KH’da yineleme nadir görülürken karmaşık olgularda bu oran 10 27 arasında saptanmıştır [5 7] Kistik higromada sık kullanılan sınıflandırma; kapiller lenfanjiyoma veya lenfanjiyoma simplex kavernöz lenfanjiyoma ve kistik lenfanjiyoma kistik higroma ’dır Hastalığın şiddetine göre bu 3 tip aynı hastada birlikte bulunabilmektedir [3 6 7 10] Olgumuz ise KH kistik lenfanjiyoma ile uyumlu idi Kistik higroma ilk 3 ayın geç döneminden 2 üç ayın erken dönemine kadar nadir olarak da 3 üç aydan sonra gelişir ve bunların seyiri iyi olup yapısal anomaliler ve anormal karyotiplerle ilişkisi oldukça azdır En sık birlikte olduğu anomali Turner sendromu’dur 50 70 Bunun dışında ilişkili karyotip anomalileri; Down sendromu trizomi 21 Klinefelter sendromu kısmi trizomiler kısmi monozomiler translokasyonlar ve mozaizimlerdir Olguların 2 3’ünde hamilelikte oligohidroamniyoz saptanmıştır [1 7 8 11] Olgumuzun prenatal ultrasonografi ve fizik muayene incelemeleri normaldi Kistik higroma’nın en belirgin özelliği kitlenin varlığıdır Kistik higromaların 65 75’i doğumda tanı alırken 80 90’ına 2 3 yaş civarında tanı konulmaktadır [4 5 7 10] Klinik olarak geniş yumuşak kistik kitleler şeklinde görülür Ultrasonografide kistik görünümün baskın olduğu multiloküler kitlelerden oluşan septalar şeklinde görülür Tomogrofi ve manyetik rezonans çevre dokuyla ilişkisini göstermektedir [5 6] Olgumuzda doğumda saptanan göğüs ön duvarına yerleşim gösteren geniş yumuşak ve multikistik kitle mevcuttur Ayırıcı tanıda lipoma hemanjiyoma brakiyal kist triglossal kist dermoid kist timik kist laringosel tiroid kitleleri birincil neoplastik hastalıklar nöroblastom rabdomiyosarkom retrofaringeal abse enfeksiyona ikincil lenfadenopati yer almaktadır [2 3 6 8] Tedavide lezyonun anotomik yerleşimine göre olgumuzda olduğu gibi erken dönemde cerrahi olarak çıkarılmasının önemli olduğu belirtilmiştir Cerrahi olmayan tedavi seçenekleri radyoterapi aspirasyon sklerozan madde enjeksiyonu bleomisin OKT 432 ve CO2 lazerdir Bazı cerrahlar yakınması olmayan hastalarda konservatif yaklaşım önermektedir [1 3 5 12] Kendiliğinden gerilemesi nadirdir [2 5 13] Sonuç olarak bu olgu göğüs duvarına yerleşmiş KH’nın nadir bir olgu olması nedeniyle sunulmuştur Ayrıca bu lezyonun selim olsa da ciddi komplikasyonlara yol açabileceğinin hatırlanması önemlidir nbsp;Yazışma Adresi: Dumlupınar Cad Geçim Sok Gökşin Apt 16 9 Cebeci Ankara Ev Tel : 0312 362 01 35 Cep Tel : 0532 549 09 65 e posta:eseresin@superonline com Alındığı tarih: 27 01 05 kabul tarihi: 30 06 05
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Case Report |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2005 |
Published in Issue | Year 2005 Volume: 40 Issue: 3 |