Türkiye-İsrail ilişkilerinin askeri güvenlik boyutu, özellikle 1990’lı yıllarda bir anlaşmayla taçlanmış olmasına rağmen, 1950’li yılların ikinci yarısından bu yıllara kadar istihbari işbirliği ikili ilişkilere özel ve stratejik bir nitelik kazandırmıştır. Bu çerçevede düşünüldüğünde, 1980’li yılların ilk yarısında terör eylemlerine başlayan PKK, Türkiye-İsrail ilişkilerinin güvenlik ve istihbarat boyutunda giderek önem arz eden bir başlık hüviyeti kazanmıştır. İsrail’in 1982’de Lübnan’ın güney bölgelerini işgal etmesi ve burada bulunan eğitim kamplarına düzenlediği operasyonlar neticesinde elde ettiği veriler, ikili ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Sonraları 1990’lı yılların sonlarında uzun bir kovalamacanın ardından nihayet Kenya’da yakalanan PKK terör örgütünün lideri Abdullah Öcalan’ın da MOSSAD’ın katkılarıyla yakalandığına yönelik güçlü bir inanç vardır. Bir yandan da bu mantıksal örgünün aksine, İsrail’in “bağımsız bir Kürt devleti” siyasetiyle paralellik arz ettiğine yönelik güçlü şüpheler bulunduğundan, PKK terör örgütüne yönelik destek verdiği de özellikle kriz anlarında Türk medyasında sıklıkla gündeme gelen bir konu başlığıdır. Bu çalışmada, Türkiye-İsrail ilişkilerinin ekseriyetle güvenlik sektörü temelinde serpildiği göz önünde bulundurulduğunda, PKK terör örgütüne yönelik İsrail’in konumu tarihsel bir perspektiften ele alınacaktır. Bu bağlamda, Türkiye-İsrail ilişkilerinin iniş ve çıkışlarıyla irtibat kurulmaya çalışılacak ve Türkiye’nin PKK terörizmiyle mücadelesinde İsrail’in konumunu bu minval üzere anlamlandırma çabasına girişilecektir.
Although the military security dimension of Turkey-Israel relations was crowned with an agreement especially in the 1990s, intelligence cooperation from the second half of the 1950s until these years gave bilateral relations a special and strategic character. By considering in this context, the PKK, which started its terrorist activities in the first half of the 1980s, has become an increasingly important topic in the security and intelligence aspects of Turkey-Israel relations. The data obtained by Israel as a result of its occupation of the southern regions of Lebanon in 1982 and the operations carried out on the training camps there, are considered an important turning point in bilateral relations. There is a strong belief that Abdullah Öcalan, the leader of the PKK terrorist organization, who was finally captured in Kenya after a long chase in the late 1990s, was also caught with the contributions of MOSSAD. On the other hand, contrary to this logical pattern, since there are strong suspicions that Israel is in parallel with the policy of an "independent Kurdish state", its support for the PKK terrorist organization is a topic that is frequently brought up in the Turkish media, especially in times of crisis. In this study, considering that Turkey-Israel relations have developed mostly on the basis of the security sector, Israel's position towards the PKK terrorist organization will be discussed from a historical perspective. In this context, an attempt will be made to establish contact with the ups and downs of Turkey-Israel relations and an effort will be made to make sense of Israel's position in Turkey's fight against PKK terrorism.
Turkey Israel Middle East Security Intelligence Terrorism PKK
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Uluslararası Güvenlik, Uluslararası İlişkilerde Terörizm |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 12 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 2 |