Objectives: This study aims to define demographic characteristics and clinical and laboratory findings of the patients with tularemia and to assess the treatment outcomes. Patients and Methods: A total of 58 consecutive patients 26 males, 32 females; mean age 37±22 years; range 6 to 80 years with tularemia were retrospectively analyzed in this study. Demographic characteristics, laboratory findings, physical examination findings and treatment outcomes were recorded. Results: Forty patients 86.2% had glandular tularemia; seven 12.1% had oropharyngeal tularemia, and one 1.7% patient had oculoglandular tularemia. The most common symptoms were swollen neck lymph nodes high fever and sore throat. Fifty seven patients 98.2% had swollen neck lymph nodes; 39 67.2% patients had high fever 67.2% and 36 62.1% patients had sore throat. Complete recovery was obtained in 45 patients 77.6% , while 13 22.4% were unresponsive to the treatment. The most frequent laboratory findings were high level of C-reactive protein CRP and increased erythrocyte sedimentation rate ESR . Mean leukocyte counts, aspartate aminotransferase AST , alanine aminotransferase ALT , urea and creatinine levels were within normal range in all patients. Conclusion: Tularemia should be differentiated from upper respiratory tract infections and cervical lymphadenopathy. The most commonly used hematological and biochemical assays do not provide significant benefits for the diagnosis of tularemia. However, increased level of ESR and CRP at one month may support the diagnosis. Early diagnosis and appropriate treatment may prevent therapeutic failure.
Amaç: Bu çalışmada tularemia hastalarının demografik özellikleri ve klinik ve laboratuvar bulguları tanımlandı ve tedavi sonuçları değerlendirildi.Hastalar ve Yöntemler: Çalışmada toplam 58 ardışık tularemi hastası 26 erkek, 32 kadın; ort. yaş 37±22 yıl; dağılım 6-80 yıl retrospektif olarak incelendi. Demografik özellikler, laboratuvar bulguları, fizik muayene bulguları ve tedavi sonuçları kaydedildi.Bulgular: Hastaların kırkında %86.2 glandüler tularemi, yedisinde %12.1 orofarengeal tularemi, birinde %1.7 ise oküloglandüler tularemi vardı. En sık görülen semptomlar boyunda lenf düğümü büyümesi, yüksek ateş ve boğaz ağrısı idi. Elli yedi hastada %98.2 boyunda lenf düğümü büyümesi, 39 hastada %67.2 yüksek ateş, 36 hastada %62.1 boğaz ağrısı görüldü. Kırk beş hasta %77.6 tamamen iyileşirken, 13 hasta %22.4 tedaviye yanıt vermedi. En sık görülen laboratuvar bulguları, yüksek C-reaktif protein CRP düzeyi ve artmış eritrosit sedimentasyon hızı ESR idi. Bütün hastalarda ortalama lökosit sayısı, aspartat aminotransferaz AST , alanin aminotransferaz ALT , üre ve kreatinin değerleri normal sınırlarda idi.Sonuç: Tularemi, üst solunum yolu enfeksiyonları ve servikal lenfadenopatiden ayırt edilmelidir. En sık kullanılan hematolojik ve biyokimyasal incelemelerin, tularemi tanısında anlamlı bir katkısı bulunmamaktadır. Bununla birlikte, birinci ayda ESR ve CRP değerlerindeki yükselme tularemi tanısını destekler niteliktedir. Erken tanı ve uygun tedavi ile tedavi başarısızlığı önlenebilir
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 12, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 22 Issue: 1 |