Hastanelerde bulunan çeşitli kimyasal ve ilaçlara maruz kalmanın personel sağlığı üzerindeki etkileri yaygın biçimde araştırılmaktadır.
Gelişmiş ülkelerde, bu konuda yapılmış çok sayıdaki epidemiyolojik araştırmaların ışığında güvenli çalışma protokolleri geliştirilmiştir.
Bu önlemler antineoplastiklerin yaygın olarak kullanıldığı onkoloji kliniği, klinik farmakoloji üniteleri ve ilgili sağlık personelini
de kapsamaktadır. Araştırmalar maruziyet bulgularının önlemlere rağmen devam ettiğine işaret etmektedir. Antineoplastik
ilaçların elde taşınması, hazırlanması ve hatta kemoterapi alan hastaların klinik bakımı, sorumlu personelin üreme sağlığı üzerinde
olumsuz etkiler yaratabilir. Dolayısıyla ilgili birimlerde çalışan ve özellikle aktif üreme çağında olan kadın sağlık personelinin konu
ile ilgili endişeleri süregelmektedir. Bu endişeler arasında düşükler ve konjenital anomaliler ilk sıraları alsa da intrauterin gelişme
geriliği, ölü doğum, preterm doğum gibi etkiler de bazı çalışmalarca ileri sürülmüştür. Bu nedenle hastanelerde antineoplastik
ilaçlarla çalışan kadın sağlık personelinin üreme sağlığı üzerindeki olası etkilerini literatürdeki verileri gözden geçirerek netleştirmeye
çalışacağız.
Occupational hazards have been studied in detail for their impact on healthcare workers in hospitals. In the light of many
epidemiologic studies on the issue, standard safety protocols have been issued in developed countries. These protocols cover for
places where routine antineoplastic medications are used, such as clinical pharmacology units, oncology clinics and for related
healthcare personnel. Despite these precautions, studies continued to point exposure findings. Handling and preparation of
antineoplastic medications or even caring of chemotherapy patients may cause adverse outcomes on reproductive health of
personnel. Such a possibility is continued to generate significant concern among personnel who is working with antineoplastic
medications, especially among female workers in their reproductive age. Even though these concerns are mainly for miscarriages
and congenital anomalies, some studies have also suggested possible risks for stillbirth, intrauterine growth retardation, preterm
delivery and infertility. Therefore we will attempt to clarify
Other ID | JA73EM56KK |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2014 |
Submission Date | April 1, 2014 |
Published in Issue | Year 2014 Volume: 17 Issue: 2 |