Yoksulluğun tarihi günümüzden çok daha eskilere dayanmaktadır. Aslında yoksulluk tam anlamıyla kavram olarak tanımlanmamış olsa bile mülkiyet kavramının insanlığın gündemine girmesiyle birlikte var olmuştur denilebilir. Kavram, son yılların önemli araştırma konularından birisi haline gelmiştir. Kökeninde herhangi bir şeye sahip olma ya da olamama durumunu anlatan bu kavram, son tahlilde insanlık ilerledikçe, insana dair pek çok kavramın da eklenmesiyle bugünkü anlamını bulmuştur. Dolayısıyla dünyada geçerli olan ekonomik sistemin yoksulluk sorununun artmasıyla birebir ilişkisi bulunmakla birlikte, yoksulluğun başlangıcı olarak kapitalizmi ya da küreselleşmeyi neden olarak göstermek yanlış ya da eksik olacaktır.
Kentsel yoksulluk, genel anlamda yoksulluk sorununa oranla daha yeni bir kavramdır. Dünyadaki kentleşme oranı çok hızlı ilerlemiştir ve dünya nüfusunun yaklaşık %75’i kentlerde yaşamaktadır. Bunun ülkelere göre değişik nedenleri olmakla beraber, teknolojinin gelişmesi ile birlikte dünyadaki üretim modellerinin değişmesi temel sebep olarak gösterilebilir. Bu nedenler çeşitlenerek aynı durum Türkiye’de de yaşanmaktadır. Türkiye, plansız iç göç ile düzensiz kentleşme sorununu yaşarken buna ek olarak, jeopolitik konumu itibarıyla yoğun bir şekilde dış göç sorununu yaşamaktadır. Dolayısıyla Türkiye’de kentler, ekonomik sorunların yanında göç sorununu da çözmek zorunda kalmaktadır.
Türkiye’de kent yoksulluğu, gecekondu alanları, çöküntü alanları, kentlerin terk edilmiş eski alanları, tarihi ve kültürel alanlarında daha çok görünür haldedir. Türkiye’de kent yoksulluğu kavramının tanımı ve boyutları ile birlikte geldiği durumun incelendiği bu çalışma literatür taramasına dayanmaktadır. Genel olarak Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK), 2016–2018 yılları için yayınlanan verilerinden yararlanılmıştır.
Yoksulluk Kent Yoksulluğu Kentsel Yoksulluk Türkiye’de Kentsel Yoksulluk
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Çevre ve Kültür |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 18 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 13 Ekim 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 2 |