Birçok uygarlığa ev sahipliği yapan Tarsus, elverişli arazileri ile tarih boyunca Anadolu'nun önemli tarımsal üretim merkezlerinden biri olmuştur. Ancak, endüstri devrimi ile tarımdaki makineleşme ve sonrasında devletin tarımı destekleme politikalarını geri çekmesiyle tarım sektörü giderek önemini kaybetmiştir. Osmanlı'da başlayıp Cumhuriyet döneminde devam eden, özellikle 1950'lerden sonra daha etkili olan bu durum, birçok üretim merkezinde olduğu gibi Tarsus ve çevresinde de tarımsal üretimi güçleştirmiş, büyük bir çoğunluğu kırsal alanlarda yaşayan köylü, kent merkezlerine göç etmiştir. Böylece, bir yandan kırsal alanlardaki yaşam yok olurken, bir yanda da köylünün bulunduğu bölgeye ait yerel kimliğini yansıtan geleneksel mimari / kırsal yapılar terk edilmeye başlanmıştır.Tüm bu zorluklara rağmen yaşamın devam ettiği köylerde ise, kırsal dokunun ve geleneksel mimarinin korunmasına yönelik politikalar geliştirilemediğinden; geleneksel yaşam tarzını yansıtan kırsal mimari örnekleri modern gereksinimlere uygun hale getirilmek üzere değiştirilerek ya da yıkılarak, hızla yok olmaya başlamıştır.Tanımlanan bu sürecin sonuçları, Tarsus'taki kırsal mimariye odaklanan bu araştırmada da saptanmıştır. Tarsus'un erişimi daha kolay olduğu için hızla değişen kıyı ve ova köylerinde kırsal mimari örneklerine hiç rastlanmazken; erişimi daha zor olan dağ köylerinde - sayıları az da olsa - halen özgün nitelikleri koruyan yapılara rastlanır.Bu araştırma, Tarsus kırsalında bulunan ve özgün niteliklerini halen koruyan sınırlı sayıdaki bu konutların mimari özelliklerini ve mevcut durumunu saptamayı amaçlar. Bu çerçevede, bölgenin kırsal tarihine odaklı bir literatür incelemesinden sonra, yaşamın devam ettiği ve tarihi açıdan zengin olan üç dağ köyünde -Ulaş, İhsaniye ve Kale köyleri- alan araştırması yapılmış; Ulaş ve Kale köylerinde üç, İhsaniye Köyü'nde ise dört geleneksel konutun mimari özellikleri ve günlük yaşam düzeni incelenmiştir. Sonuçta, çalışılan yapıların ortak özellikleri ve değişim sürecindeki kırsal yaşamın günümüzdeki durumu tartışılmıştır.
Tarsus, hosted various civilizations through history, has been one of the most important agricultural production centers in Anatolia with its fertile lands. Although modernization of agriculture diminished the need for labor force after the Industrial Revolution; effective policies to support villagers for living in rural areas couldn't be developed, since agricultural sector gradually lost its importance. This situation which started in the Ottoman period and continued during Republican period; particularly after 1950, caused agricultural production in Tarsus and its surrounding got complicated as in many other production areas. As a result, the vast majority of the villagers in rural areas have migrated to urban centers. Thus, life in rural areas was disappeared while traditional rural architecture which is reflecting the local identity of the region began to be abandoned. In all the villages where life continues in spite of these difficulties, rural architecture models, which represents traditional lifestyle, has began to disappear rapidly with the interventions for modern necessitates, as any policies for safeguarding rural tissue and traditional architecture were not developed. The results of these above-mentioned processes are determined also in this research which focuses on rural architecture in Tarsus. In the fast-growing coastal and lowland villages of Tarsus, any rural architecture example was not observed, while in the mountain villages, it is possible to see rural architecture with authentic characteristics, even though they are very few in number. The aim of this research is to define the architectural characteristics and current situation of this small number of houses which have original features in Tarsus's rural. In this context, after a literature review on the rural history of the region, field survey was conducted in three mountain villages - Ulaş, Kale and İhsaniye - which have rich history and continuing traditional daily life. Three traditional houses in Ulaş and Kale villages and four traditional houses in İhsaniye village were surveyed to investigate architectural features and daily life. In the conclusion, common features of the surveyed buildings and current situation of the changing rural life were discussed.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | September 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 13 |