Amasya ilinin insan yerleşmelerine yönelik başlangıcının çok eski olduğu bilinmektedir, ancak tarihi kaynaklar ve arkeolojik kazılarla elde edilen bilgiler ışığında 7500-10000 yıl gibi bir geçmişten söz edilebilmektedir. Bilinen tarihi süreç içinde birçok kavim, devlet veya insan yerleşmelerinin bu ildeki coğrafyada yer aldığı bilinmektedir. Başlangıçtan günümüze gelirken bir korunma amaçlı yerleşim olarak seçilmiş olan Amasya, daha sonra ticari amaçlı güzergâhın korunmasındaki önemi dolayısıyla hükümranlık sürdüren toplumların kültürleriyle Osmanlı dönemine kadar bir gelişme süreci yaşamıştır. Daha sonra korunma amaçlı bir konumu olan Amasya Osmanlı döneminde Şehzadeler şehri olarak yerini almıştır. Bu özellikler insan yapısı, kültürü, sosyal yaşamı vb. özelliklerine yansıdığı gibi fiziki mekâna da, gerek anıtsal yapılarıyla ve gerekse sivil mimari örnekleriyle yansımıştır. Bu yansıma Osmanlı dönemi sonrasında, teknoloji gelişimi ve kentleşme kısıtlı bir yerleşim alanına rağmen artmış olup lineer bir kent yerleşimi bu güne kadar mevcut alanda yapı ve insan stoku ile sorun yaratılmıştır. Günümüz teknolojisiyle kentleşmenin gereği dengeli yaşam alanlarının oluşturulması gerekmektedir. Kentsel alan sabit kalıp nüfus artışı devam ediyorsa bu kentleşmede sorun var demektir. Bu makalede kentleşme ile birlikte oluşan sorunların çözümü amaçlanmıştır. Yukarıda özetlenen Amasya’nın kentleşme sorunundaki bu yaşanan oluşum, sürecin tarihi kent özelliğini yok eden ve İnsanın yaşamındaki sağlıksız ortamın kaynağını teşkil eden sorunların çözümlenmesi Amasya’nın tarihi turistik özelliklerinin de korunması anlamını içermektedir. Bunun için acilen kentin sınırlı yerleşim alanındaki sağlıklı kentleşme standartlarının oluşturulması ve nüfusun kapasiteye uygun hale getirilip bir kentleşme modeli ile kent desantrilize edilmelidir.
Human settlement in Amasya is known to date back to ancient times. Historical sources and archaeological excavations reveal a history of 7,500 to 10,000 years. Various tribes, states or humans have settled in this region in known history. Amasya was first chosen as a place of settlement for protection purposes, and then for its importance in protecting a trade route. It developed with the cultures of the communities that ruled the region until the Ottoman period. During the Ottoman period, Amasya was called the City of Princes. These characteristics have been reflected on its residents, its culture, its social life and on the physical structure of the city with its monumental structures and civil architecture examples. Technological developments and urbanization increased after the Ottoman period, despite its being a restricted settlement area. However, the linear urban settlement that has existed in the city until today has generated a problem with its structure and population. Balanced living environments should be created using today’s technology as a requirement of urbanization. If the urban area remains stable while the population continues to increase, this indicates a problem of urbanization. This article is intended to solve this problem of urbanization. The solution to the urbanization problems of Amasya, which degrade its historical urban characteristics and constitute the source of an unhealthy living environment, enables the protection of its historical and touristic characteristics. To solve these problems, healthy urbanization standards should immediately be established for the restricted settlement area of the city, and the city should be decentralized with an urbanization model after getting the population to the appropriate size for its capacity.
Journal Section | Research Articles |
---|---|
Authors | |
Publication Date | December 15, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 18 Issue: 2 |