Şizofreni, halüsinasyonlar veya sanrılarla, bilişsel, duygusal ve diğer fonksiyonel bozukluklarla değişen davranışlarla seyreden kronik bir klinik sendromdur. Genç yaşta başlayıp uzun süre devam etmesi hastalar ve aileler üzerinde olumsuz etkilere neden olmaktadır. Toplumun kabullenmesindeki zorluk (damgalanma) hastalığın sosyal yönünü kötüleştirmektedir. Çalışmanın amacı, kamuya ait bir tıp fakültesindeki intörn doktorların (6. sınıf öğrencileri) şizofreni hastalığına yönelik tutum ve deneyimlerini araştırmaktır.
Araştırmada; şizofreni konusunda bilgi, stigmatizasyon ile ilgili bireysel düşünceler, stigmatizasyon davranışı, katılımcıların görüş ve önerileri olmak üzere 4 ana başlık belirlenmiştir. Araştırma sonucunda katılımcıların çoğunun şizofreni belirtilerini tanımlayabildiği fakat tanı kriterleri konusunda eksik olduğu saptanmıştır. Katılımcılar şizofreni hastalarının sosyal ve özel hayatlarında stigmatizasyona uğradıkları konusunda hemfikirdir. Stigmatizasyonun hastalığın seyrini ve tedavi sürecini negatif yönde etkilediğini bildirmişlerdir. Stigmatizasyon farkındalığına rağmen çoğu görüşmeci şizofreni hastalarıyla ilişki kurmaktan, birlikte çalışmaktan çekindiğini beyan etmiştir. Katılımcıların çoğu şizofreni hastalarının ancak kontrol altında tutulduğunda toplum içinde olmalarını uygun bulmuştur.
Araştırmanın evreni İstanbul’da kamuya ait bir tıp fakültesindeki 6. sınıf öğrencileridir. Toplamda 10 kişi ile görüşülmüştür. Katılımcıların yarısı 6. sınıf psikiyatri stajını tamamlayan, diğer yarısı henüz tamamlamayanlar arasından seçilmiştir. Görüşme yapılan kişiler gönüllülük esasına göre seçilmiş, yazılı onaylar alınmıştır. Görüşmeler Zoom uygulaması üzerinden yapılmıştır. Literatür taraması sonucunda oluşturulan, açık uçlu sorular içeren yarı yapılandırılmış bir anket kullanılmıştır. Toplantılar 25-30 dakika sürmüştür. Görüşmeler katılımcıların izniyle kayıt altına alınmıştır. Çalışmanın etik onayı Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Etik Kurulu tarafından verilmiştir.
Şizofreni hastalarının toplum tarafından stigmatize edildiği, bu konuda toplumun en çok bilgi sahibi kesimi doktorların da bu stigmatizasyonu devam ettirdiği görülmüştür. Stigmatizasyonun önüne geçmek için yapılan eğitim ve bilinçlendirme önerilerinin etkililiği şüphe uyandırmaktadır. Araştırmaya göre stigmatize edilen konuların, stigmatizasyonun ne olduğu ve etkileri hakkında yeterli bilgiye sahip olunmasına rağmen önüne geçilememiştir. Kendi hayatlarında stigmatizasyona uğrayan katılımcıların şizofreni hastalarını stigmatize etmediği veya daha az ettiği görülmüştür. Stigmatizasyonun engellenmesinde eğitimdense deneyimin daha önemli bir rol oynadığı düşünülmüştür.
Bu makalenin daha önce yayınlanmadığını, başka bir yerde yayınlanmak üzere değerlendirme aşamasında olmadığını ve telif hakkı sahibinin yazılı izni olmadan elektronik olarak aynı biçimde, İngilizce veya başka bir dilde başka bir yerde yayınlanmayacağını onaylıyoruz. Çalışmanın ingilizce yönünden kontrolü yapılmıştır. Yazarlara bilgi kısmı ayrıntılı olarak incelenmiştir. Kaynaklar APA6’ya göre belirtilmiştir. Yayınlanması tüm yazarlar tarafından ve çalışmanın yürütüldüğü yerdeki sorumlu makamlar tarafından zımni veya açık bir şekilde onaylanır. Sorumlu yazar olarak, tüm yazarların gönderilen bu makaleyi gördüklerini ve ortak yazarlık yapmayı kabul ettiklerini belirtirim.
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi
Schizophrenia is a persistent clinical syndrome marked by hallucinations, delusions, cognitive impairment, emotional disturbances, and altered behavior, posing enduring challenges due to its onset at a young age. The extended duration of the condition has substantial adverse effects on both patients and their families, further exacerbated by social acceptance difficulties leading to stigmatization. This study explores the attitudes and experiences of sixth-year medical students toward schizophrenia in a public medical school.
Four main themes emerged: knowledge about schizophrenia, individual thoughts on stigmatization, stigmatization behavior, and participant opinions. While most identified symptoms, diagnostic criteria knowledge was lacking. Participants agreed on social and private stigmatization's negative impact on the disease's progression and treatment. Despite recognizing stigmatization, many hesitated to engage with schizophrenia patients. The prevailing sentiment was that control was necessary for patients to be deemed suitable for society.
The study involved sixth-year students in Istanbul's public medical faculty, with 10 participants—half completing the sixth-grade psychiatry internship. Interviews, conducted via Zoom, used a semi-structured questionnaire. Ethical approval was from Marmara University Faculty of Medicine Ethics Committee. Notably, despite schizophrenia knowledge, doctors perpetuated patient stigmatization, questioning educational interventions.
It has been observed that patients with schizophrenia are stigmatized by the society and that doctors, who have the most knowledge on this subject, continue this stigmatization. The effectiveness of education and awareness-raising suggestions to prevent stigmatization is questionable. According to the research, stigmatized subjects could not be prevented despite having sufficient knowledge about what stigmatization is and its effects. It was observed that participants who were stigmatized in their own lives did not stigmatize schizophrenia patients or stigmatized them less. It is thought that experience plays a more important role in preventing stigmatization than education.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Health Care Administration |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALESİ |
Authors | |
Publication Date | March 29, 2024 |
Submission Date | February 15, 2024 |
Acceptance Date | March 13, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 1 |