Earthquakes are one of the natural disasters that deeply affect the geography in which they occur, and the society living in that geography, as in the past, was effective in many regions in the wide Ottoman geography. Most earthquakes in these regions have been recorded due to their devastating effects. One of the devastating earthquakes in the Ottoman land is the earthquake of 1822, which is stated in the sources as the largest and most destructive earthquake to have occurred in the last five hundred years, and was felt and caused damage in many regions and cities, especially in the cities of Hatay, Aleppo, Gaziantep and Kilis. There is information about this earthquake in historical documents and scientific articles about earthquakes that occurred in the historical process. In addition to this information, the observations of local and foreign statesmen and travelers who were in the region at that time also attract attention as a separate source. In the related sources, not only the time of the earthquake, the region where it occurred, and its destructiveness were mentioned; Attention was also drawn to the material and spiritual effects of the earthquake on the people of the region. In addition to this information, it was mentioned that the earthquake was felt in a wide geography, from Cyprus to Gaza and even to the Black Sea coast, and serious damage occurred in most of these regions. The chronogram to be discussed in this study is a poem written on the 1822 Hatay earthquake. The poem conveys a look at this historical event from the poet's perspective. The poem, which overlaps with the information in scientific sources, is important in terms of discussing the observations of the poet, who personally experienced this event, about the people in the region and its effects on people. In the study, first of all, attention will be drawn to the information contained in historical documents, scientific sources, and the observations of travelers and statesmen of the period, and then evaluations will be made on the poem.
Geçmişte olduğu gibi bugün de meydana geldiği coğrafyayı ve o coğrafyada yaşayan toplumu derinden etkileyen doğal afetlerden biri olan depremler, geniş Osmanlı coğrafyası üzerinde yer alan pek çok bölgede etkili olmuştur. Bu bölgelerde yer alan çoğu deprem yıkıcı etkileri nedeniyle kayda geçmiştir. Osmanlı coğrafyasındaki yıkıcı depremlerden biri de kaynaklarda son beş yüz yıl içerisinde meydana gelmiş en büyük ve en yıkıcı deprem olarak ifade edilen 1822 yılında Hatay, Halep, Gaziantep, Kilis şehirleri başta olmak üzere pek çok bölge ve şehirde hissedilen ve hasarlar meydana getiren depremdir. Bu depreme dair tarihî belgelerde ve tarihsel süreçte meydana gelen depremlere dair bilimsel makalelerde bilgiler yer almaktadır. Bu bilgilere ek olarak o dönemde bölgede bulunan yerli ve yabancı devlet adamlarının ve seyyahların gözlemleri de ayrı bir kaynak olarak dikkati çekmektedir. İlgili kaynaklarda sadece depremin zamanına, meydana geldiği bölgeye ve yıkıcılığına değinilmemiş; depremin bölge insanı üzerindeki maddî ve manevî etkilerine de dikkat çekilmiştir. Bu bilgilerin yanı sıra depremin çok geniş bir coğrafyada Kıbrıs’tan Gazze’ye hatta Karadeniz kıyılarına kadar pek çok sahada hissedildiğine ve bu bölgelerin büyük bir bölümünde ciddi hasarların meydana geldiğine değinilmiştir. Bu çalışmada ele alınacak tarih manzumesi ise 1822 Hatay depremi üzerine kaleme alınmış bir manzumedir. Manzume bu tarihî olaya şair gözüyle bir bakışı aktarmaktadır. Bilimsel kaynaklarda yer alan bilgilerle de örtüşen manzume, depremi bizzat yaşayan şairin bölgedeki insan ve insan üzerindeki etkilerine dair tespitlerini ele alması açısından önemlidir. Çalışmada öncelikle depreme dair tarihî belgelerde, bilimsel kaynaklarda ve dönem seyyah ve devlet adamlarının gözlemlerinde yer alan bilgilere dikkat çekilecek, akabinde manzume üzerine değerlendirmelerde bulunulacaktır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Turkish Islamic Literature, Turkish Language and Literature (Other) |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | May 21, 2024 |
Submission Date | January 26, 2024 |
Acceptance Date | April 18, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License