This article examines the historical and cultural dimensions of the Tuvan Turks’ funeral and commemoration ceremonies, highlighting how these rituals reflect the spiritual world and cultural diversity of the Tuvan people. For Tuvan society, funerals and commemoration ceremonies are not just death rituals but significant events at the heart of their social and spiritual life. Funerals are typically led by a shaman or lama, both responsible for safely guiding the soul of the deceased to the afterlife. Shamanism plays a critical role in communicating with nature spirits and separating the soul from the earthly realm, while Buddhism focuses on the belief in rebirth and transmigration. Shamans are key figures in these rituals, contacting supernatural beings to guide the deceased’s soul. In contrast, Buddhism, represented by lamas, includes prayers and rituals that aim to ensure a peaceful passage to the afterlife. The combination of these belief systems reveals the complex, multi-layered nature of Tuvan funeral and commemoration ceremonies. Rituals like the selection and preparation of graves underscore the significance of the life cycle after death in Tuvan culture. Moreover, these ceremonies foster social solidarity and shape how the community confronts and understands death. Commemoration ceremonies are held on the seventh, forty-ninth, and anniversaries of the person’s passing, with prayers said for the soul of the deceased. The belief in transmigration is rooted in the idea that death marks not an end but a transition to a new life. Over time, these funeral and commemoration rituals have evolved due to historical and cultural shifts, with traditional practices being reinterpreted to align with modern life. These rituals remain a vital part of the Tuvan people’s social identity and cultural continuity. Based on the works of V. P. D’yakonova and V. A. Kisel, the article explores Tuvan funeral and commemoration ceremonies from both Shamanic and Buddhist perspectives, offering insights into how these traditions reflect historical and spiritual transformations in the lives of ethnic groups.
Bu makale, Tuva Türklerinin cenaze ve anma törenlerinin tarihsel ve kültürel boyutlarını inceleyerek, bu törenlerin Tuva halkının manevi dünyasını ve kültürel çeşitliliğini nasıl yansıttığını ele almaktadır. Cenaze ve anma törenleri, Tuva toplumu için yalnızca bir ölüm ritüeli değil, aynı zamanda sosyal ve manevi hayatın merkezinde yer alan önemli bir olgudur. Cenaze törenleri, genellikle bir şaman veya lama tarafından yönetilir ve bu figürler, ölünün ruhunu diğer dünyaya güvenle yönlendirmekle sorumludur. Şamanizm, doğa ruhlarıyla iletişim kurma ve ölünün ruhunu dünyadan ayırma sürecinde kritik bir rol oynarken, Budizm ise yeniden doğuş ve ruh göçü inancı üzerine odaklanır. Şamanlar, cenaze ritüellerinde yer alan temel figürlerdir ve bu ritüeller sırasında ruhsal dünyanın doğaüstü varlıklarıyla temas kurarak, ölünün ruhuna yol gösterirler. Budizm ise daha çok lamalar aracılığıyla, ruhun öbür dünyaya huzur içinde geçmesini sağlamayı amaçlayan dualar ve ritüeller içerir. Bu iki inanç sisteminin birleşimi, Tuva halkının cenaze ve anma törenlerinin karmaşık ve çok katmanlı yapısını ortaya koyar. Mezar seçimi ve hazırlanması gibi ritüeller, ölümden sonraki yaşam döngüsüne verilen önemi gösterir. Ayrıca cenaze ve anma törenleri, toplumsal dayanışmayı ve ölümle yüzleşme biçimini ortaya koyar. Anma törenleri, yedinci, kırk dokuzuncu gün ve yıl dönümlerinde düzenlenerek, ölen kişinin ruhu için dualar edilir. Ruh göçü inancı, ölümün bir son değil, ruhun yeni bir hayata geçiş süreci olduğuna dayanır. Tuva kültüründe cenaze ve anma ritüelleri, tarihsel ve kültürel dönüşümlerle birlikte değişime uğramış, geleneksel uygulamalar modern dünyayla uyum sağlayacak şekilde yeniden yorumlanmıştır. Bu ritüeller, Tuva halkının toplumsal kimliği ve kültürel sürekliliğinin bir parçası olarak varlığını sürdürmektedir. Makale, V. P. D’yakonova ve V. A. Kisel’in çalışmalarına dayanarak, cenaze ve anma törenlerini Şamanik ve Budist perspektifler çerçevesinde ele almakta ve bu geleneklerin etnik grupların yaşamındaki tarihi ve manevi değişimleri nasıl yansıttığını anlamamıza katkı sağlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Religion |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | September 28, 2024 |
Submission Date | January 30, 2024 |
Acceptance Date | May 28, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 81 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License