Dans la période préislamique de la culture Turque, "sagu" dérivé du verbe "sıgtamak:pleurer" et dans les périodes suivantes "ağı", "sazlamağ", "tavs", "tavşa", "ağıt" sont des textes oraux, formés d'abord pour faire vivre le souvenir d'un mort ou bien pour le louer ou encore pour exprimer un désir de le revoir. Avec le temps, des réflexions sur la précarité de la vie (d'ici-bas), sur les séparations et les éloignements forcés des gens, et sur les catastrophes naturelles ont enrichi le contenu des élégies. Les élégies forment une partie de la littérature orale Turque. Elles sont chantées généralement par les femmes et sont créées au moment des pratiques funéraires. On les rencontre aussi dans les villages de Çivril, le sous-préfecture de Denizli. Le but de ce travail est d'étudier les pratiques funéraires et la tradition de "yas etme:chanter des élégies" qui ont toujours cours à Çivril.
Türk kültürünün İslâm öncesi devirlerinde "sıgtamak:ağlamak" fiilinden türeyen "sagu" ile daha sonraki dönemlerde "ağı", "sazlamağ", "tavs", "tavşa", "ağıt" adlarıyla bilinen sözlü edebiyat metinleri, öncelikle, ölüm sonrasında öleni anmak, medhetmek ve ona duyulan özlemi dile getirmek üzere üretilmişlerdir. Zamanla, dünyanın faniliği, ömrün kısalığı, ayrılık, gurbet, çeşitli yoksunluklar, doğal afetler gibi konular, ağıtların kapsamını genişletmiştir. Sözlü Türk Edebiyatının bir parçası olan ve genellikle kadınların söyledikleri ağıtlar, Denizli ili, Çivril ilçesinde "yas etme" adı altında üretilmektedirler. Çalışmada ilçede görülen ölüme bağlı uygulamalar ve yas etme geleneği ele alınmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 3 Issue: 3 |