Ömer Seyfettin’e göre Türkçülük hareketi siyasetten toplumsal yaşayışa, dilden okuma yazma alışkanlıklarına kadar hayatın her noktasında köklü bir değişimi içermeli ve bu değişim içinde millîlik, temel gaye hâline getirilmelidir. Yazar, konuşma diliyle arasındaki mesafeyi kapatmış bu dille milleti modernleştirecek mevzuları işleyen kitapların yazılması gerektiğini savunur. Bu doğrultuda yazmak, onun için kendi idealindeki modernleşme projesini ve toplumda aksak bulduğu sorunlara dair çözüm önerilerini çok daha geniş kitlelere anlatabilmek demektir. Yazarlar artık dili ve içeriği ile faydasız olan, mevcut toplumun sorunlarına dair hiçbir şey söylemeyen Şark etkisindeki eserlerden farklı, yeni eserler yazmalı ve Garp taklitçiliğinden de kurtulmalıdır. Ömer Seyfettin, öngördüğü yeni ve ideal toplumda okuma alışkanlıklarının da değişmesini talep eder. Ona göre toplumun geneli tarafından anlaşılacak bir dille, millî zevk ve terbiyeye uygun, çağın getirdiği sorunlara değinen, toplumsal problemlere çareler arayan eserler okunmalıdır. Bu tarz eserlerin sayısının yeterince tatmin edici bir seviyede olmadığını düşünen yazar, 1911’de bu amaçla kaleme aldığı Bahar ve Kelebeklerle hem yeni lisanı, yeni edebiyatı örnekler hem de arzuladığı modern toplumda kadının edinmesi gereken yeni konumu okuma eylemiyle ilişkilendirerek değerlendirir. Bu bağlamda bu makale, modernleşme reformlarıyla değişen ve dönüşen Osmanlı’da zihin ufuklarını genişleten, başka yaşam biçimlerinin olabilirliğinin farkına varan yeni nesil kadının, bu farkındalığı okuma edimi üzerinden nasıl kazandığına, okumanın işlevine odaklanır ve Ömer Seyfettin’e göre “doğru” eserin nasıl tanımlandığını, “doğru” okumanın neden son derece önemli olduğunu Bahar ve Kelebekler üzerinden tartışır.
According to Ömer Seyfettin, Turkism must realize radical changes in all parts of life from political and social life, to writing and reading practices; and nationalism must be its main target. He purports the authorship of books whose language is close to colloquial dealing with issues about the modernization of the nation. Writing in this fashion meant that he would be able to explain to a much wider audience his ideal modernization project and to propose solutions to the problems he finds unsystematically dealt with in society. According to his opinion, authors must write new literary works different from the influence of Eastern literature whose language and content are no longer useful to society and should eradicate works imitating Western literature. Moreover, Ömer Seyfettin calls for change in reading practices for his envisaged new, ideal society. According to him, literary works should be read in a language understood by the general public, with content appropriate to national taste and education, addressing the problems brought by the age, and seeking solutions to social problems. Thinking that such works have yet to reach a sufficient level, in 1911 he writes a story, “Bahar ve Kelebekler” which is an example of the new language, the new literature he advocated. In his story, he also evaluates the new place women should have in his ideal modern society associating them with readership. In this context, this article focuses on how Ömer Seyfettin, in this story, defined what “correct work” means and how important “correct reading” is for the new generation women who expanded their mental horizons and realized the possibility of other life styles in the ever transforming, though the modernization reforms, Ottoman Empire.
Ömer Seyfettin “Bahar ve Kelebekler” woman readership awareness Second Constitutional Period
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Makaleler |
Authors | |
Publication Date | June 15, 2022 |
Submission Date | August 12, 2021 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 36 |