This study examines code-switching practices among Uzbek-Russian bilinguals in Tashkent, Uzbekistan. It employs discourse analysis to investigate the patterns, functions, and sociocultural implications of language alternation. Drawing on theoretical frameworks from Gumperz (1982), Myers-Scotton (1993), and Auer (1984), the research provides insights into the complex linguistic landscape of post-Soviet Central Asia. The study reveals that intra-sentential switching is the most prevalent form of code-switching, accounting for 58% of all instances. Contextual factors such as topic, setting, and participants' age significantly influence code-switching behavior. Russian is frequently employed for technical and professional terminology, reflecting its historical dominance in certain domains. The analysis demonstrates that code-switching serves various functions, including lexical gap filling, emphasis, quotation, and expression of group identity. Notably, code-switching plays a crucial role in identity construction, allowing speakers to navigate complex national, ethnic, and professional identities in post-Soviet Uzbekistan. The research extends existing theoretical models by proposing a "triglossic" framework that recognizes standard Uzbek, standard Russian, and mixed Uzbek-Russian as distinct varieties with different social functions. Additionally, the study introduces the concept of "post-Soviet linguistic hybridization" to describe the unique forms of language mixing observed. These findings contribute to our understanding of bilingualism in post-Soviet contexts and highlight the need for nuanced, context-sensitive approaches to language policy and education in multilingual societies. The study concludes that code-switching among Uzbek-Russian bilinguals is not merely a linguistic phenomenon but a complex social practice that reflects and constructs the unique post-Soviet identity of Uzbekistan.
code-switching bilingualism post-Soviet linguistics identity construction language ideology
This study adhered to the ethical principles of the Declaration of Helsinki. All participants provided written informed consent prior to their involvement, and their anonymity was ensured throughout the study.
This paper is part of the collaborative research project 'Heritage Languages and Identity in the Age of Division and Mobility' (jrp000295) conducted at the Research Institute for Languages and Cultures of Asia and Africa, Tokyo University of Foreign Studies. The field research undertaken by the author was supported by the Japan Society for the Promotion of Science (JSPS) through a Grant-in-Aid for JSPS Fellows (Grant Number 18J20041). The author expresses profound gratitude to all individuals who contributed to the field research in Tashkent.
Bu çalışma, Özbekistan'ın Taşkent şehrindeki Özbek-Rus iki dilliler arasındaki kod değiştirme uygulamalarını incelemekte ve dil değişiminin kalıplarını, işlevlerini ve sosyokültürel etkilerini araştırmak için söylem analizi kullanmaktadır. Gumperz (1982), Myers-Scotton (1993) ve Auer'in (1984) teorik çerçevelerinden yararlanan araştırma, Sovyet sonrası Orta Asya'nın karmaşık dilsel manzarasına dair içgörüler sunmaktadır.
Çalışma, cümle içi değiştirmenin en yaygın kod değiştirme biçimi olduğunu ve tüm örneklerin %58'ini oluşturduğunu ortaya koymaktadır. Konu, ortam ve katılımcıların yaşı gibi bağlamsal faktörler kod değiştirme davranışını önemli ölçüde etkilemektedir. Rusça, belirli alanlardaki tarihsel baskınlığını yansıtarak, teknik ve profesyonel terminoloji için sıklıkla kullanılmaktadır.
Analiz, kod değiştirmenin kelime boşluğu doldurma, vurgulama, alıntılama ve grup kimliğini ifade etme gibi çeşitli işlevlere hizmet ettiğini göstermektedir. Özellikle, kod değiştirme, konuşmacıların Sovyet sonrası Özbekistan'da karmaşık ulusal, etnik ve profesyonel kimlikleri yönetmelerine olanak sağlayarak kimlik oluşumunda çok önemli bir rol oynamaktadır.
Araştırma, standart Özbekçe, standart Rusça ve karışık Özbek-Rus dillerini farklı sosyal işlevlere sahip ayrı çeşitler olarak tanıyan "üç dilli" bir çerçeve önererek mevcut teorik modelleri genişletmektedir. Ayrıca, çalışma gözlemlenen benzersiz dil karışımı biçimlerini tanımlamak için "Sovyet sonrası dilsel melezleşme" kavramını ortaya koymaktadır.
Bu bulgular, Sovyet sonrası bağlamlarda iki dillilik anlayışımıza katkıda bulunmakta ve çok dilli toplumlarda dil politikası ve eğitime yönelik nüanslı, bağlama duyarlı yaklaşımların gerekliliğini vurgulamaktadır. Çalışma, Özbek-Rus iki dilliler arasındaki kod değiştirmenin sadece dilsel bir olgu olmadığı, aynı zamanda Özbekistan'ın kendine özgü Sovyet sonrası kimliğini yansıtan ve oluşturan karmaşık bir sosyal uygulama olduğu sonucuna varmaktadır.
Bu çalışma, Helsinki Bildirgesi'nin etik ilkelerine bağlı kalınarak yürütülmüştür. Tüm katılımcılar, araştırmaya dahil olmadan önce yazılı bilgilendirilmiş onam formunu imzalamış olup, çalışma boyunca anonimliklerinin korunması sağlanmıştır.
Bu makale, Tokyo Yabancı Diller Üniversitesi Asya-Afrika Dil ve Kültürleri Araştırma Enstitüsü'nde yürütülen 'Bölünme ve Hareketlilik Çağında Miras Dilleri ve Kimlik' (jrp000295) başlıklı ortak araştırma projesinin bir parçasıdır. Yazarın gerçekleştirdiği saha araştırması, Japonya Bilimi Destekleme Kurumu (JSPS) tarafından JSPS Araştırmacıları için Hibe-Yardımı (Hibe Numarası 18J20041) kapsamında desteklenmiştir. Yazar, Taşkent'teki saha araştırmasına katkıda bulunan tüm bireylere derin minnettarlığını ifade etmektedir.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | World Languages, Literature and Culture (Other) |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Early Pub Date | January 3, 2025 |
Publication Date | |
Submission Date | July 4, 2024 |
Acceptance Date | January 3, 2025 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 11 Issue: 3 |
TURKOPHONE | 2014 | ISSN: 2148-6808
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.