Amaç: Hipospadias cerrahisi sonrası meatal darlık oluşması ameliyat sonrası erken dönemde hastada idrar çıkışında zorlanma ve kesik kesik idrar yapma bulgularına neden olur. Meatal darlık, üretral foleyin kalma süresinin uzatılması, meatatomi ve meatal revizyon uygulamaları ile tedavi edilmektedir. Özellikle küçük yaş grubu olan bu hastalarda meatal darlığın erken dönemde tespit edilmesi hastanın meatal darlığının basit müdahalelerle giderilmesine faydalı olacaktır. Çalışmamızda üroflovmetrinin meatal darlık tanısında ve takibinde uygulanabilirliğini ortaya koymak amaçlandı. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışmada Tubularized Incised Plate Urethroplasty (TIPU) yöntemi uyguladığımız distal hipospadiaslı 41 olgu değerlendirildi. Darlik teşhisinin erken dönemde konulmasında objektif bir veri sağlayacagını düşünerek ameliyat edilen tüm hastalara meatal darlık şikayeti aranmaksızın ameliyat sonrası 1. ayda üroflovmetri yapıldı. Üroflovmetri sonuçlarıyla klinik olarak meatal darlık ilişkisi değerlendirildi. Bulgular: Üroflovmetri sonucunda azami akış hızı ortalaması 11,3 mL/s (6,7-31,6), boşaltılan miktar ortalaması: 181,7 mL/s (71-283) olarak tespit edildi. Kesik kesik işeme, idrarın başlatılmasında güçlük ve zayıf akımla uzun sürede idrar yapma bulgularına sahip 3 hastada klinik olarak darlık teşhisi konuldu. Bu hastalarda üroflovmetri sonucunda da darlık tespit edildi. Tüm hastalarda klinik sonuçlarla üroflovmetri sonuçlarının benzer olduğu görüldü. Sonuç: Erken dönemde üroflovmetri girişimsel olmayan bir yöntem olarak klinik gözleme yardımcı olabilmektedir. Bunun yanında daha erken dönemde tedavi edici girişimlerin yapılmasına olanak sağlamaktadır.
Objective: Meatal stenosis after hypospadias surgery causes difficulty in urination and intermittent cessation in urinary stream at the early postoperative period. Increasing the duration of catheterization, meatotomy, and meatal revision surgeries are among the procedures applied for meatal stenosis. If the diagnosis of meatal stenosis is made at an earlier stage, it is easier to manage it, especially in the younger age group. We aimed to determine whether the uroflowmetry technique can be a guide for detecting and following meatal stenosis. Material and Methods: Forty-one cases with distal hypospadias operated with the Tubularized Incised Plate Urethroplasty (TIPU) technique were involved in this study. At the postoperative 1st month, all the patients with or without complaints of meatal stenosis had uroflowmetries with an effort to provide an objective data for diagnosing stenosis at the early stages. The results of uroflowmetries were compared with the clinical signs of meatal stenosis Results: The average maximum flow rate was found to be 11.3 mL/s (6.7–31.6), and the average voided quantity of urine was detected as 181.7 mL/s (71–283) as result of uroflowmetry. Ureteral stenosis was clinically diagnosed in three patients with intermittent urination, prolonged urination with poor flow, and with difficulty in starting urination. All patients were found to be similar. The uroflowmetry results were parallel to the clinical outcome in all patients. Conclusion: In the early stages, uroflowmetry can assist clinical observation as a non-invasive method. In addition, it makes it possible to perform earlier therapeutic interventions.
Other ID | JA58YP44CR |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 24 Issue: 2 |