Giriş: Pyoderma gangrenozum nedeni bilinmeyen, nadir görülen inflamatuar cilt hastalığıdır. Bir nötrofilik dermatoz olup, aseptik, nötrofilik infiltrasyon ile karakterize lezyonlar görülmektedir. Lezyonlar eritematöz papül veya püstül olarak başlayıp, kenarları deriden kabarık, ağrılı, giderek genişleme eğilimi gösteren kutanöz ülserler ile sonlanır. Lezyonlar spontan olarak ortaya çıkabileceği gibi cerrahi sonrası ya da minör travma sonrası görülebilmektedir. Olgu sunumu: Otuz yedi yaşında bayan hasta sezaryen sonrası vertikal olarak inguinal bölgeden umbilikusa, horizontal her iki lumbal bölge arasında uzanan üstü nekroze, çevresi hiperemik, granüle görünümlü açık yara nedeniyle tarafımıza konsülte edildi. Alınan biyopsi incelemesinde nötrofilik infiltrasyon ve pyoderma gangrenozumla uyumlu bulgular tespit edildi. Metilprednisolon 100 mg/gün başlanarak gün aşırı nemli, yağlı pansuman yapıldı. Bulgular: Hastada Tip 2 diabetes mellitus dışında pyoderma gangrenozum ile birliktelik gösteren patoloji tespit edilmedi. Pyoderma gangrenozum nedeni olarak cerrahiye bağlı travma olduğu düşünüldü. Açık yara 5 ayda epitelize oldu. Hastada ek problem görülmedi. Sonuç: Postoperatif ülseratif defekt oluşan, standart yara bakım ve antibiyoterapiye rağmen düzelmeyen, alınan kültür sonuçları negatif olan hastalarda pyoderma gangrenozum akla gelmelidir. Erken tanı ve tedavi, sonrasında meydana gelecek olan skar dokusunun sınırlandırılması için çok önemlidir.
Introduction: Pyoderma gangrenosum is a rare inflammatory skin disease that unknown cause. It is a neutrophilic dermatosis, aseptic, lesions are characterized by neutrophilic infiltration. Lesions begin as erythematous papules or pustules, edges raised, painful, tends to expand gradually ends with cutaneous ulcers. The lesions may occur spontaneously or after a minor trauma, such as can be seen after surgery. Case report: A 37 year old female patient after cesarean section was consulted due to open wound extending vertically from the inguinal area to the umbilicus, horizontally over both sides of the lumbar area. The wound was covered with necrotic tissue and hyperemia was found on the surrounding tissues. The biopsy report was revealed with neutrophilic infiltration and other findings compatible with pyoderma gangrenosum. Methylprednisolone therapy (100 mg/day) and moist ointment was applied Findings: No pathologies associated with pyoderma gangrenosum other than type 2 diabetes mellitus were detected. Surgical trauma was thought as the cause of pyoderma gangrenosum. The open wound was epithelialized in five months. No additional problem was seen in the patient. Conclusion: If ulcerative defect occurs at the postoperative period and if it does not improve with standard wound care and antibiotherapy, and if the culture results are negative, Pyoderma gangrenosum should be considered. Early diagnosis and treatment is crucial for limiting scar tissue that will take place after.
Other ID | JA59BM67JY |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | August 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Volume: 23 Issue: 2 |