Giriş: Hidradenit süpürativa apokrin bezlerin kronik, tekrarlayan apseler, sinüsler ve skarlar ile karakterize inflamatuar deri hastalığıdır. 300 ile 600 erişkin hastada bir görülme sıklığı olup puberteden önce ve 40 yaşından sonra ortaya çıkması nadirdir. Bu çalışmada hidradenit süpürativalı olguların kliniğimizde yapılan tedavileri retrospektif olarak taranmış sonuçları değerlendirilmiştir Gereç ve Yöntem: Mayıs 2008-Şubat 2012 tarihleri arasında medikal tedaviye dirençli, kronik ve rekürren hidradenit süpürativalı hastalar retrospektif olarak değerlendirildi. Hastaların yaş, cinsiyet, anatomik lokalizasyon, cerrahi tedavi şekli, defekt alanı, komplikasyon ve takip süresi değerlendirip; cerrahi teknikler karşılaştırılmıştır Bulgular: Toplam 24 hastadan oluşan grubumuzun ortalama yaşı 39,4; ortalama takip süresi 11,8 aydı. Defekt boyutları 2x1 cm ile 25x15 cm arasında değişmekteydi. Eksizyon sonrası oluşan defektlere primer kapama, greftle kapama, konvansiyonel fleplerle veya perforatör ada flepleri ile kapama gibi cerrahi seçenekler uygulandı. Postoperatif dönemde total flep kaybı görülmezken, 5 hastada enfeksiyon gelişti. Paraskapuler flep ile rekonstrüksiyon yapılan hastalara geç dönemde flep tabanının köpek kulağı deformitesi nedeniyle revizyon ameliyatı yapıldı. Deri grefti konan hastalar ise geç dönemde ameliyat bölgesinde kontraktür, renk değişikliği ve kötü skar oluşumu nedeniyle polikliniğimize başvurdu. Sonuçlar: Hidradenit süpürativa eksizyonu sonrasında oluşan doku defektlerini kapatmak için çeşitli tedavi yöntemleri kullanılabilir. Konvansiyonel fleplerle özellikle aksiller bölgede yapılan aksiyel bazlı fleplerin estetik sonuçlarının kötü olması ve revizyon gerektirmesi perforatör bazlı flep ile rekonstrüksiyonu ön plana çıkarmaktadır. Konvansiyonel fleplere oranla perforatör ada bazlı fleplerin kullanımı daha dikkatli bir cerrahi gerektirmesine rağmen uzun pedikülü ve rahat hareket olanağı ile sekonder revizyon gerektirmeyecek biçimde bölgesel rekonstrüksiyona olanak sağlar.
ntroduction: Hidradenitis suppurativa is a chronic cutaneous disease of apocrine glands characterized by recurrent abscesses, sinus tracts and scarring. Hidradenitis suppurativa is estimated to occur from 1:300 to 1:600 and is rare before puberty and after 40 years old. This study presents the assessment of surgical approach to hidradenitis suppurativa and evaluation of outcomes retrospectively. Material and Methods: Patients were evaluated retrospectively with a diagnosis of chronic and recurrent hidradenitis suppurativa resistant to medical treatment between. Data about age, sex, anatomic localization, selections of surgical therapy, defect size, complications and duration of follow-up were recorded and surgical therapies were compared. Results: 24 patients’ data with a mean age of 39.4 years were reviewed. Mean follow –up duration of patients was 11.8 months. Defect size ranged from 2x1 cm to 25x15 cm. Postoperative defects were reconstructed with primary closure, skin grafting, conventional flaps or perforatory island flaps. There was no flap loss in the follow up period but five patients developed infection postoperatively. Patients who were reconstructed with parascapular flap, required secondary revision due to dog ear deformity. Patients who were reconstructed with skin grafting had complaints about contractures, colour variability and bad scar at the operation region. Conclusions: Various surgical methods have been used to reconstruct the defects after hidradenitis suppurativa excision. When compared with other conventional flaps, islanded perforator flaps surgery require longer surgery. Long pedicles and the versatile mobilization capacity of the islanded perforator flaps enable the surgeon to excise the lesion completely, and provide local reconstruction without need for secondary revision.
Other ID | JA59FB89GD |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 21 Issue: 3 |