Göğüs duvarının tam katlı rezeksiyonlarını gerektiren tümörlerin büyük kısmını meme kanseri infiltrasyonları oluşturur. Thoraks duvarından kaynaklanan primer bağ dokusu tümörleri, akciğer kanserinin direkt yayılımı ve metastazları daha nadir nedenleri oluştururlar. Özellikle iskelet defektinin onarımı için geliştirilen sentetik materyaller ve lokal kas flebi imkanlarının ortaya konması göğüs cerrahlarına geniş rezeksiyon imkanını sağlamıştır. Çalışmaya 1997-2002 yılları arasında Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Kliniği ile Siyami Ersek Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniklerinin birlikte yaptıkları göğüs duvarının onkolojik, postenfeksiyoz rezeksiyonları ve rekonstrüksiyon uygulanan 7 olgu değerlendirilmiştir. Vakaların 6'sı göğüs duvarına ait tümörlerin rezeksiyonu, biri enfeksiyon drenajı için yapılan torakotomi sonrası oluşan defekt nedeniyle opere edilmişlerdir. 1 hastaya bilateral latissimus dorsi kas, 3 hastaya ipsilateral latissimus dorsi kas, 2 hastaya ipsilateral latissimus dorsi kas deri, 1 hastaya pektoral kas ve fasyakutanöz transpozisyon flebi kullanılmıştır. 1 hastada marjinal flep nekrozu ve 1 hastada minimal greft kaybı dışında yara iyileşmesi sorunu olmadı. Tüm hastalarda postoperatif dönemde solunum fonksiyonları yeterli olarak değerlendirildi. 1 hasta postoperatif 10. ayda nüks nedeniyle kaybedildi. Göğüs duvar rekonstrüksiyonu solunum fonksiyonunun ve derin hayati organların korunmasını birlikte amaçlayan komplike bir operasyondur.Bu ameliyatlarda kompleks rezeksiyon ve onarımların göğüs cerrahı ve plastik cerrahın işbirliği ile yapılması başarı şansını arttırır.
Other ID | JA62PE46FH |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2004 |
Published in Issue | Year 2004 Volume: 12 Issue: 1 |