Dış görünüm insan hayatını etkileyen en önemli faktörlerden birisidir. İçinde yaşanılan toplumun standarlarına göre güzel bir görünüme sahip olmanın avantajları doğumla birlikte başlamaktadır. Öte yandan çirkin bir bireyin sosyal hayatta çektiği zorluklar literatürde sıklıkla bildirilmiştir. Bu iki gruba ek olarak estetik cerrahlar için en önmeli grup aslında böyle bir durum söz konusu olmadığı halde çok çirkinmiş gibi yaşayan ve acı çeken insanlardır, ki bu patoloji beden dismorfik bozukluğu (BDB) olarak tanımlanmaktadır. Dış görünümün içsel yansıması olan beden imgesi zihnimizdeki kendi görüntümüzdür. Başkalarının bizi nasıl gördüğü ile beden imgemiz arasında belli bir orandaki farklılık kabul edilebilir, ve aslında evrenseldir. Bu farklılık patolojik boyutlara vardığında hasta sıklıkla bir plastik cerrah ya da dermatoloğa başvurur. Bu durumlarda plastik cerrahlara minimal deformiteli hastaları psikiyatrik sorunlara sahip olmakla suçlayan görüşleri bir kenara bırakarak onlara ön yargısız yaklaşmaları, ancak sizofreni gibi sansıral bozukluklar ve Beden Dismorfik bozukluğu olasılığını daima göz önünde bulundurmaları önerilir. Sonuç olarak, bu tür hastalara karşı cerrahın sorumluluğu tanı ve tedavi değil, sadece hastanın uygun psikiyatrik yardımı almasını sağlamak olmalıdır. Psikiyatrik yardımla birlikte yapılan cerrahi girişimlerde bu tür hastalarda çok iyi sonuçlar alındığı gösrterilmiştir.
Other ID | JA62UD22VN |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2002 |
Published in Issue | Year 2002 Volume: 10 Issue: 3 |