Gösteren ile gösterilen arasında bağ dilbilimde nedensizdir. Yansıma sözcükler ise bu duruma istisna olarak gösterilebilir. Yansıma sözcükler belirli kurallar çerçevesinde doğan, doğanın sesini dile aktaran bir yöntemdir. Bu sözcüklerin nedenli veya nedensiz olması tartışması uzun zamandır devam etmekte; yansıma sözcükler bazı dilbilimciler tarafından nedenli olarak görülürken bazı dilbilimciler tarafından nedensiz olarak görülmekte yani yansıma sözcüklerin gösteren ile gösterileni arasındaki bağın olmadığı bildirilmektedir. Yansıma sözcükler dünya dillerinin ve dil gruplarının hepsinde görülmektedir. Dillerde ve lehçelerde olan yansıma sözcükler aynı nedenle doğsalar bile dillerde hatta lehçelerde bile farklılık gösterebilmektedir. Türk lehçelerinde bu durumu lehçeler birbirlerinden uzaklaştıkça görülmektedir. Bu da yansıma sözcüklerin nedenli veya nedensiz olması tartışmasını bir daha göz önünde bulundurmamıza neden olmaktadır. Asıl gerçeğe baktığımız zaman yansıma sözcükler aynı nedenden doğsalar bile, her dilin ve lehçenin kendi kültürüne, tarihine, oluşumuna, dil dışı etkilere, en önemlisi ise nesilden nesle aktarımda kültürün ve tarihin derin noktalarına kazınarak değişim göstermektedir. Türk kültürünün en önemli eserlerinden biri olan Dîvânu Lugâti't-Türk`teki yansıma sözcükler de aynı şekilde nesilden nesle aktarılırken bazı küçük değişimlere uğramıştır. Dîvânu Lugâti't-Türk`te yer alan yansıma sözcükleri Oğuz grubu Türk lehçeleri ile karşılaştırdığımız zaman çok da büyük değişikliklere uğramadığını görebiliriz. Değişen yansıma sözcüklerin bir kısmı tamamen farklı adlandırılırken, bir kısmı da lehçelerin kendi oluşumlarına göre uyuma girmiştir.
The link between the signifier and the signified is arbitrary in linguistics. Onomatopoeia can be shown as an exception to this situation. Onomatopoeia are a method that is born within the framework of certain rules and transfers the sound of nature to the language. The debate on whether these words have a reason or no reason has been going on for a long time; While reflexive words are seen as causal by some linguists, they are seen by some linguists without reason, that is, it is reported that there is no connection between the signifier and the signified of the onomatopoeia. Onomatopoeia are seen in all world languages and language groups. Even if the onomatopoeia in languages and dialects are born for the same reason, they can differ in languages and even dialects. In Turkish dialects, this situation is seen as the dialects move away from each other. This causes us to consider the discussion of the reasoned or non- onomatopoeia once again. When we look at the real truth, even if the onomatopoeia are born from the same reason, they change by being engraved on the deep points of culture and history in the transmission of each language and dialect to its own culture, history, formation, non-linguistic effects, and most importantly, from generation to generation. The onomatopoeia in Dîvânu Lugâti't-Türk, one of the most important works of Turkish culture, have also undergone some minor changes while being transferred from generation to generation. When we compare the onomatopoeia in Dîvânu Lugâti't-Türk with the Oghuz group Turkish dialects, we can see that they have not undergone great changes. While some of the changed onomatopoeia are named completely differently, some of them have entered into harmony according to their own formations of the dialects.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Language Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | November 5, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 2 Issue: 2 |
Derginin tarandığı indeksler: ASOS İndeks, CiteFactor, ERIH PLUS , Eurasian Scientific Journal Index (ESJI)
Turquoise International Journal of Scientific Research of the Turkic World is licensed under Attribution-NonCommercial (CC BY-NC) 4.0 International License