At the beginning of the 17th century, as a result of the far-sighted policy of Shah Abbas I (1587-1629), the Safavid Empire became one of the most powerful states in the region politically, economically and militarily. The victory of the Safavid Shah in the war against the Ottoman Empire resulted in the recapture of the territories he lost to the Ottomans. These historical realities had an impact on the political relations of the Safavid state with the Khanate of Bukhara. The khans of Bukhara had to come to terms with these realities. Consequently, their incessant attacks on Khorasan slowed down considerably. On the other Hand, Shah Abbas I was well aware that the war with the Khanate of Bukhara requires huge financial resources and considerably complicates the economic situation in the country. Therefore, during the rule of Shah I Abbas, the relations of the Safavid Empire with the Khanate of Bukhara were of peaceful character and based on mutual understanding. This even made it possible for Uzbek princes fighting for the throne to seek the support of the Safavid Shah.
However, during the rule of Shah Safi (1629-1642), a successor of Shah Abbas I, the relations of the Safavid state with the Bukhara Khanate became very tense. Due to the violation of the peace agreements by the khans of Bukhara, both sides suffered from weakened diplomatic relations and the Uzbek raids on Khorasan intensified. In the first years of the reign of Shah Abbas II (1642-1666), the ruler of Bukhara, Imam Kulu Khan’s (1611-1642) appeal to the Safavid court to perform the Hajj pilgrimage and his warmly welcome by Shah Abbas II contributed to the strengthening of political contacts between the two states overshadowing their existing discord.
The political relations between the Safavid state and the Khanate of Bukhara became more stronger in the mid-1740s. The defeat of the ruler of Balkh, Nadir Muhammed Khan by his son Abdulaziz in the struggle for the throne forced the former to take refuge at the court of Shah Abbas II in order to get support. This once again confirms the existence of political ties between the two countries. The strengthening of Nadir Muhammed Khan in Balkh with the help of the Safavid Shah, forced Abdulaziz Khan to improve diplomatic ties with Shah Abbas II in order to maintain peaceful relations with the Safavids.
17. yüzyılın başlarında Safevi Şahı I. Abbas’ın (1587-1629) uyguladığı reformlardan sonra Safevi İmparatorluğu her yönlü gelişerek bölgenin güçlü bir devletine çevrilmiş oldu. Bu durum Safevilerin tüm komşu ülkelerle olduğu gibi, Buhara Han¬lığı ile de siyasi ilişkilerini etkilemiştir. Böylece, Ho¬rasan’a yapılan baskınlara bir müddet ara verilmiştir. Tabii ki, bu durum Safevilerin de işine gelmiştir. Çünkü uzun zamandır savaşlar içinde olan Şah I. Abbas, Bu¬ha¬ra Hanlığı ile çıkabilecek yeni bir savaşın çok ağır mali yükünün olacağını ve aynı zamanda ülkenin de ekonomik durumunun kötüye gideceğini çok iyi biliyordu. Bu yüzden, Şah I. Ab¬bas döneminde Safevilerle Buhara Hanlığı arasında iyi ilişkilerin kurulmasına dikkat edilmiş, barışın sürekliliği için karşılıklı anlaşmalar ihmal edilmemiştir. Bazen, taht kavgasına girişmiş Özbek şehzadelerinin Şah I. Abbas’tan yardım istemeleri ise, var olan ilişkilerin Safevilerden yana gelişmesine getirip çıkarmıştır.
Lakin Şah I. Abbas’ın vefatından sonra yerine geçen Şah Safi (1629-1642) zamanında Buhara Hanlığı ile münasebetler iyice bozuldu. Buhara Han¬la¬rının barış anlaşmalarını bozması var olan iyi ilişkileri gerginleştirerek, iki devletin de zarara uğramasına neden oldu. Artık, Özbeklerin Horasan’a baskınları sürekli hal almaya dönüştü. Safevilerin Buhara Hanlığı ile siyasi ilişkileri 17. yüzyılın 40’lı yıllarında ise iyi yönde gelişme sağlamaya başladı. II. Şah Abbasi (1642-1666) hâkimiyetinin hemen başlarında Buhara Hükümdarı İmam Kulu Han’ın (1611-1642) Hac ziyareti için Safevilere müracaatı ve ardından sefer zamanı II. Şah Abbasi tarafından çok iyi karşılanması bu kötü gidişatı ortadan kaldırmıştır.
İmam Kulu Han’ın vefatından sonra Buhara Hanlığ’ında yaşanan taht savaşları Safevi-Buhara siyasi ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olmuştur. Öyle ki, Belh Hâkimi Nadir Muhammed Han’ın taht mücadelesinde oğlu Abdülaziz’e mağlup olarak Safevilere sığınması, iki taraf arasında yaşanan ilişkilerde II. Şah Abbasî adeta üstün duruma taşımıştır. Safevi Şahı’nın yardımı ile Nadir Muhammed Han’ın tekrar Belh’e sahip çıkması, bu defa Abdülaziz Han’ın Safevilere iyi davranarak barış istemesi ile sonuçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | August 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Volume: 3 Issue: 2 |
Derginin tarandığı indeksler: ASOS İndeks, CiteFactor, ERIH PLUS , Eurasian Scientific Journal Index (ESJI)
Turquoise International Journal of Scientific Research of the Turkic World is licensed under Attribution-NonCommercial (CC BY-NC) 4.0 International License