II. Dünya Savaşından sonra savaşın izlerini silmeye
çalışan Federal Almanya Devleti iş gücüne ihtiyaç duyar. Bu sebeple dünyanın
her yerinden misafir işçiye ihtiyaç duyan Federal Almanya, 1961 yılında Türkiye
ile Ankara Antlaşması imzalar. Almanya’ya yapılan işçi göçü, farklı sebeplerle
ülkesinden ayrılan insanlara umut kapısı olur. Kendi yaşam tarzlarından,
gelenek göreneklerinden, alışkanlıklarından uzaklaşan, farklı kültürlerle
iletişim halinde olan göçmen işçiler zamanla toplumda öteki olmaya başlar.
Kültürler arasında kalan, yabancı dil sorunu yaşayan, kimlik arayışına giren
konuk işçiler kendi sıkıntılarını kaleme alarak Göçmen edebiyatını
oluştururlar. Göçmen edebiyatı alanında eserler veren ilk yazardan biri de
Bekir Yıldız olmuştur. Kendi toprağında görmüş olduğu baskı ve zulümden dolayı
Yıldız, Almanya ve Türkiye arasında imzalanan işçi göçü ile Almanya'ya gitmiş
ve birçok sıkıntı ile karşılaşmıştır. Almanya’da geçirmiş olduğu dört yıllık
deneyimleri kaleme alan Yıldız’ın ilk eserlerinden olan “Alman Ekmeği” kitabıdır.
Bu çalışmada da Göçmen edebiyatın ilk kuşak yazarlarından biri olan Yıldız'ın
“Alman Ekmeği” eserine dayandırılarak Almanya'ya giden konuk işçilerin kültürel
çatışmaları, yabancılaşma ve öteki olmanın vermiş olduğu sorunları dile
getirmek amaçlanmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 25, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 13 |