Different definitions have been made for sustainable growth in economics literature and this concept has been used with different meanings. The aim of this study is to evaluate the different definitions of the concept of sustainable growth used, to clarify the different definitions of the concept and to contribute to the literature by decomposing each of these dimensions. In order to do this, definitions of sustainable growth in the literature have been discussed and categorized. As a result it was seen that sustainable growth has two dimensions including environmental and economic. According to environmental dimension, sustainable growth is the development of a country without compromising the quality of its natural environment and without worsening the environmental conditions. Economic dimension of sustainable growth is that the average growth rate of GNP does not indicate a decreasing trend in the long run, instead having a positive trend, and growing the country's economy gained a solid macroeconomic foundations, steadily, without incurring economic crisis during long run and without creating any inflation. 1. GİRİŞ Ekonomik büyüme en genel anlamıyla bir ülkenin mal ve hizmet üretimi kapasitesinin genişlemesidir. Daha spesifik olarak ekonomik büyüme Gayri Safi Milli Hasıla’nın zaman içinde artmasıdır. Bir ülkedeki ekonomik faaliyet düzeyinin bir göstergesi olarak Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH), bir ülkede belli bir dönemde (genellikle bir yıl) gerçekleştirilen iktisadi faaliyetler sonucu yaratılan nihai mal ve hizmetlerin parasal değeridir. Bir ekonomide daha çok mal ve hizmet üretildiği sürece reel GSMH artar ve toplum daha fazla tüketme olanağına kavuşur. Reel GSMH’deki dönem içindeki değişme miktarının dönem başındaki reel GSMH değerine bölünmesiyle bulunan değişme oranına ekonomik büyüme hızı denilmektedir. Bu oran nüfus artış hızından büyük iken kişi başına reel gelir artar. Yaşam standartlarının gelişmesi açısından asıl önemli olan kişi başına terimlerle ekonominin büyüme hızıdır. Bir ekonominin başarılı olarak nitelendirilebilmesi için iki özelliğinin bulunması gerekir. Birincisi, fiili (gerçekleşen) reel hasıla doğal (potansiyel) reel hasıladan fazla bir sapma göstermemelidir. İkinci olarak potansiyel reel hasıla yüksek bir durgun durum büyüme hızında olmalıdır. Potansiyel reel hasılanın büyüme hızının belirlenmesi büyüme teorisinin konusunu oluştururken, fiili reel hasılanın potansiyel reel hasılaya oranının belirlenmesi devresel dalgalanma teorilerinin (makroekonomik istikrar teorilerinin) konusunu oluşturmaktadır. Bir ekonominin büyüme oranındaki kısa dönemli dalgalanmaları hafifletmekten daha çok yapısal değişikliklerle uzun dönemli büyümeyi sağlamasının daha önemli olduğu yaygın olarak kabul edilmektedir.
İktisat literatüründe sürdürülebilir büyüme kavramı için farklı tanımlamalar yapılmış ve bu kavram farklı anlamlarda kullanılmıştır. Bu çalışmanın amacı farklı anlamlarda kullanılan sürdürülebilir büyüme kavramının tanımlarını değerlendirip farklı tanımlamalara açıklık getirmek, kavramın farklı boyutlara sahip olduğunu ortaya koymak ve bu boyutları birbirinden ayrıştırarak literatüre katkı sağlamaktır. Bunu yapabilmek için literatürde yer alan sürdürülebilir büyüme tanımları ele alınmış ve kategorize edilmiştir. Sonuçta sürdürülebilir büyümenin çevre ve ekonomik olmak üzere iki boyutunun olduğu görülmüştür. Çevre boyutuna göre sürdürülebilir büyüme bir ülkenin doğal çevresinin kalitesini bozmadan ve çevreyi giderek kötüleştirmeden büyüyebilmesidir. Sürdürülebilir büyümenin ekonomik boyutu ise ortalama GSMH büyüme hızının uzun dönemde azalma eğilimi göstermemesi, trendinin pozitif yönde olması ve sağlam makroekonomik temellere kavuşmuş ülke ekonomisinin uzun dönem boyunca ekonomik krize uğramadan ve enflasyon yaratmadan istikrarlı bir şekilde büyümesidir.
Sürdürülebilirlik Sürdürülebilir Büyüme Sürdürülebilir Kalkınma Durgun Durum Denge Sermaye Birikiminin Altın Kural
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 5 Issue: 2 |