Bu makalenin amacı, İbn Sînâ’nın felsefe tasavvurunda teorik aklın/teorik felsefenin pratik akıl/pratik felsefe üzerindeki hâkimiyeti ve belirleyiciliğine dair ifadeler dikkate alındığında, insanın yetkinleşme sürecinin gerçekten de böyle bir hiyerarşik ilişkiye uygun bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmediği sorusunu cevaplamaktır. İbn Sînâ’nın insanın eylemlerinin erdemli hale gelebilmesini teorik aklın ulaştığı tümel bilginin, pratik akıl aracılığıyla bedenin fiillerini yönlendirebilmesi sayesinde mümkün olduğunu kabul eden yaklaşımı, teorik aklın yetkinleşmesine kadar geçen süreçte eylemlerin erdemli veya erdemsiz oluşunu hangi kriterin belirleyeceği sorusunu gündeme getirmektedir. Öyle görünüyor ki, bu sorunun çözümünü İbn Sînâ’nın, ilahî dinin pratik alandaki belirleyiciliği bağlamında ortaya koyduğu bakış açısında aramak mümkündür. Dinin toplumsal alandaki belirleyiciliğinin farkında olan İbn Sînâ, pratik yetkinleşmenin zeminine peygamberin koyduğu yasaları yerleştirerek teorik aklın pratik akıl aracılığıyla beden üzerinde etkin hale gelinceye kadar geçen sürede iyi huy ve melekelerin kişide yerleşik hale gelmesini, bu yasalara bağlılıkla ilişkilendirmektedir.
The purpose of this article is to answer the question of whether the process of human perfection really takes place in accordance with such a hierarchical relationship, considering the statements about the dominance and decisiveness of theoretical intellect/theoretical philosophy over practical intellect/practical philosophy in Ibn Sīnā’s conception of philosophy. Ibn Sīnā’s approach, which accepts that it is possible for human actions to become virtuous thanks to the universal knowledge reached by the theoretical intellect, to direct the actions of the body through the practical intellect, raises the question of what criteria will determine whether the actions are virtuous or unvirtuous in the process until the theoretical intellect’s perfection. It seems that it is possible to look for the solution of this problem in the perspective of Ibn Sīnā, which he put forward in the context of the decisiveness of the “divine religion” in the practical field. Being aware of the decisiveness of religion in the social sphere, Ibn Sīnā places the laws laid down by the prophet on the basis of practical perfection, and relates that good habits and faculties become entrenched in the person, until the theoretical intellect becomes effective on the body through practical intellect, with adherence to these laws.
prophet religion theoretical philosophy practical philosophy. Ibn Sīnā
bn Sīnā prophet religion theoretical philosophy practical philosophy. Ibn Sīnā practical philosophy
bn Sīnā prophet religion theoretical philosophy practical philosophy. Ibn Sīnā practical philosophy
bn Sīnā prophet religion theoretical philosophy practical philosophy. Ibn Sīnā practical philosophy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Felsefe |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 2 |