İklim değişikliği sorunun moral boyutuna işaret eden bir kavram olarak iklim adaleti, özellikle son yirmi yıldır iklim tartışmalarının odağında olan bir konudur. İklim değişikliği sorunun kırılgan topluluklar üzerindeki orantısız etkisini merkeze alan iklim adaleti, aynı zamanda iklim müzakerelerinin de en tartışmalı konularından birini oluşturmaktır. Öyle ki, Kyoto sonrası dönem için oluşturulacak anlaşmanın iklim adaletinin sesine kulak vermesi ve yeni rejimin adalet ve eşitlik ilkeleri üzerine temellenmesi gerektiği fikri sıklıkla dile getirilen bir talep olmuştur. Çalışma bu çerçevede, iklim adaleti söylemi içinde yer bulan farklı talepleri belirlemeyi ve bu taleplerin Paris Anlaşması’nda ne ölçüde karşılandığını değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
Climate justice as a concept indicating the moral dimension of the problem of climate change has been a subject in the center of climate debates especially in the past two decades. Climate justice that centers on the disproportionate impacts of climate change particularly on vulnerable communities also constitutes one of the most contentious subjects of the climate negotiations. Actually, the fact that the treaty to be created for the post-Kyoto period should lend an ear to voice of climate justice and the idea that the new regime should be based on justice and equality has turned out to be a frequently expressed demand. Within this framework, the study aims to determine the different demands within the discourse of climate justice and evaluate to what extent these demands are met in the Paris Agreement.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |